Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Beyin göçü

07 Ağustos 2022 - 09:58 - Güncelleme: 07 Ağustos 2022 - 10:08

Küresel bazda göç, her zaman özellikle gelişmiş ülkeler için avantaj, gelişmekte olan ülkeler için  büyük sorun olmuştur. İnsan göçüne neden olan şey, daha iyi koşullarda yaşamak için fırsatlar aramak, yaşadığı yerde uğradığı zulümden, ekonomik yoksunluktan ve diğer tehlikelerden kaçmaya iten sebepler olarak sayabiliriz.

Beyin göçü, bir ülke için en büyük kayıp ve tehlikelerden birisidir, maalesef ki; etkisi de 3-5 sene içerisinde kapatılacak bir şey de değildir. Gitsinler diyenler sanırım, ülke olarak sadece bu durumun ne kadar geriye götüreceğinin farkında değillerdir.

Peki beyin göçü nedir.

Beyin göçü de gönüllü göç kategorisinde yer alır. Çünkü insanlar zorunluluktan dolayı değil, daha iyi eğitim alabilmek veya hak ve özgürlüklerin korunması gibi hayat koşullarının daha iyi olduğu gelişmiş ülkelerde yaşama arzusu ile göç edenlerdir.

Belirgin sebepleri nelerdir?

Hakkında birçok çalışma ve araştırma yapılan konulardan birisi de beyin göçünün nedenleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmalardır. 

Yaşamın hemen her alanında rekabetin zirve noktasını yaşadığı günümüzde, gelişmiş ülkeler için nitelikli bireye duyulan ihtiyaç daha da önem kazanmıştır. Bu durum da, bu ülkelere olan talebin giderek artmasına sebep olmuştur. 

Beyin göçünü, çekici sebepler ve itici sebepler olarak iki farklı kategoriye ayrılmaktadır. Her ne kadar böyle bir ayrım yapılsa da beyin göçünün altında daha çok ekonomik nedenler yatmaktadır. 

Çekici sebepler; adından da anlaşılacağı üzere beyin göçünü çekici kılan unsurlardan oluşmaktadır. Bunun altında yatan asıl sebepler, daha kaliteli bir hayat beklentisi, yüksek maaşa kavuşma arzusu, ekonomik anlamda refaha ulaşma, araştırma koşullarının daha gelişmiş olacağının beklentisi ve yabancı eğitim alma imkânı gibi unsurlar beyin göçünün çekici nedenlerini oluşturmaktadır.

İtici sebepleri ise; bireyleri gelişmemiş ülkeden, gelişmiş olana iten ana unsurlar olarak düşünebiliriz. Bunlar arasında ekonomi politikalarındaki yanlışlar, yüksek işsizlik oranı olması, vergilerdeki sürekli artış, kalifiye ve nitelikli çalışanın değerinin bilinememesi, ülke maaşlarındaki çeşitli sorunlarla birlikte düşük ücretler ile çalıştırılmak, gelecek kaygısı gibi nedenler örnek olarak gösterilebilir.

Diğer önemli bir sebep ise; bir ülkede bilime, sanata ve teknolojiye gerekli önemin verilmemesi, geleceğe yönelik yapılan araştırmaların, projelerin ve girişimlerin yeterince desteklenmemesi de beyin göçüne yol açan diğer önemli sebeplerdendir. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, fırsat eşitliğinin olmaması ve özellikle akademik anlamda ilerleyip gelişmenin önüne çeşitli engeller çıkarılması da beyin göçünün eğitimsel anlamdaki sebeplerindendir.

Bizler ülke orak, yukarıda belirtilen beyin göçün nedenleri ve sebeplerine hiç de yabancı değiliz. Çünkü ülkemizde yoğun bir şekilde beyin göçü yaşıyoruz.

Türkiye’den beyin göçü son 5 yılda çok arttı. 60’lı yıllardaki Avrupa’ya niteliksiz emek göçünden sonra, şimdi de göç tarihinde ‘’nitelikli beyin göçü‘’ ile ön sıralarda yer almaya adayız.

Dövizli maaş teklifiyle ağırlıklı mühendis ve yazılımcıların yurt dışında çalışmak için göç ettikleri bilgisi yer alıyor. Dünya gazetesinin haberine göre, eğitimli ve nitelikli insanların yurt dışına göç edenlerin başında doktorlar, mühendisler ilk sırada yer alıyorlar. 

Türk Tabipler Birliği verilerine göre Temmuzda 231 hekim, yurtdışında çalışma vizesi sayılan iyi hal belgesi aldı.

TTB, yıl sonuna kadar 2 bin 500 ila 3 bin hekimin Türkiye’yi terk etme hazırlığında olduğunu açıkladı. Gitsinlerin bedelini ülke olarak şimdiden yaşamaya yaşadık bile.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, New York Times'ta yer alan “Türkiye'den 250 bin entelektüelin göç ettiği” haberini yalanlayarak, böyle bir göç olmadığını açıkladı. Oysa TÜİK'e göre 2019 yılında Türkiye'den 677 bin 42 kişi yurt dışına göç ettiği rakamlarla ortaya koymaktadır.

Ülkemizde mesleki açıdan iyi eğitim almış ve iyi yetişmiş kişilerin, olanaksızlık ve işsizlik gibi nedenlerden dolayı başka ülkelerde okumayı ve çalışmayı tercih etmeleri giderek artmaktadır. UNESCO verilerine göre Türkiye’den her yıl 50 bin öğrenci yurtdışına okumaya gidiyor. Türkiye, beyin göçünde 32 ülke içinde 24. sırada yer alıyor. Ülkeyi yönetenler bu verileri bile ciddiye almıyorlar.

Ülkemizde ne yazık ki: Memur olmak için sınava girersiniz sınav soruları çalınır,  Yüksek puan alırsınız, mülakatta adamını bulan, sizden daha düşük puan alsada torpille memuriyete yerleşiyor. Bu çarpıklıklar yanında ülkeden yoğun olarak yaşanan, işsizlik ekonomik kriz, genç işsizleri canlarından bezdirmiş durumda, bu nedenle yurt dışında iş bulma arayışına giriyor. Bir umut kendilerini yurt dışına atmak gibi bir hikâyeleri oluyor. Bir yolunu bulup kendini yurt dışına atanlar şanslı, atamayanlar da umutsuzluk içinde hayal kurmaya devam ediyorlar.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum