Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Gelir dağılımda eşitsizlik

11 Nisan 2021 - 12:16

Günümüzde tüm ülkelerde yaşanan önemli sorunlardan biri olan gelir dağılımındaki eşitsizlik, özellikle pandemiye hazırlıksız yakalanan ve kaynakları yetersiz olan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde tavan yapmış durumda.

Peki, Gelir Eşitsizliği Nedir?

Gelir eşitsizliği, gelirin bir nüfusa eşit olmayan bir şekilde dağılımıdır. Dağılım ne kadar az eşitse, gelir eşitsizliği o kadar yüksektir. Gelir eşitsizliğine genellikle, refahın eşit olmayan dağılımı olan servet eşitsizliği eşlik eder. Nüfuslar, cinsiyet veya ırka göre gelir eşitsizliği gibi gelir eşitsizliğinin farklı düzeylerini ve biçimlerini göstermek için farklı şekillerde bölünebilir. Bir popülasyondaki gelir eşitsizliği düzeyini analiz etmek için Gini katsayısı gibi farklı ölçüler kullanılabilir.

Ekonomide gelir dağılımı, bir ülkenin toplam GSYİH'sinin nüfusu arasında nasıl dağıldığını gösterir. Gelir dağılımdaki eşitsizliği aza indirmek için çok önemli çalışmalar yapılmıştır. İktisat teorisi ve iktisat politikası uzun zamandır geliri ve dağılımını temel bir endişe olarak görmüştür. Adam Smith Thomas Malthus ve David Ricardo gibi klasik iktisatçılar dikkatlerini faktör gelir dağılımına, yani gelirin birincil üretim faktörleri arasındaki dağılımına yoğunlaştırmışlardı (toprak, emek ve sermaye). Modern iktisatçılar ayrıca gelir dağılımı konularını da ele almışlar, ancak daha çok bireyler ve haneler arasında gelir dağılımına odaklanmışlardır.

Bu bilgiler ışığında, ülkemizdeki gelir dağılımına bakacak olursak, özellikle son yirmi yılda toplumun kesimleri arasında gelir dağılımı giderek derinleşmiş ve bunun sonucunda da bir kesim daha zenginleşirken halkın büyük bir kısmı fakirleşmiştir.

Ülkemizin gelirlerini bir pasta olarak düşünürsek, bu pastanın çeyreğini meşhur 6 yandaş dediğimiz müteahhitler götürüyor. Diğer çeyreğini ise, Siyasete finansman olarak siyasiler ve işbirlikçiler götürüyor. Kalan yarısının da 83 milyon halka dağıtılıyor olması, haliyle kişi başına düşen gelir dağılımı tabi ki düşürmektedir.

Bir yandan yap-işlet garantili iş yapan müteahhitler, bir yandan sırf siyasilere yakın olduğu için emek ve sermaye koymadan bir hareket ile milyonları kazanan kesim, sağlıklı, zengin ve mutlu hayatlar yaşarken, diğerlerinin sağlıksız, yoksulluk ve keder içinde yaşamaya devam etmesi, büyük bir çoğunluk kıt kanat geçim derdi ile mücadele ederken sosyal güvencesi olmayan, yalnız bırakılmış bazı insanlarımız da çöplerden yiyecek toplayarak günlük yiyeceğini sokaktan temin eder duruma gelmiştir. Sosyolojik bakımdan baktığımızda, bu havadan para kazanan kesim toplumu dejenere etmiş ve geleceğimizin olan gençlere kötü örnek olmuştur.

Hiç şüphesiz ki, gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesinin önündeki en büyük engel, dağılımdaki adaletsizlik sonucu ayrıcalıklı durumda olanların bu ayrıcalıklı durumlarından vazgeçmek istememeleridir.

Demokrasi ve hukukun düzgün çalıştığı özellikle Avrupa ülkelerinde gelir dağılımı başarılı bir şekilde uygulandığından kesimler arasında belirgin farklılıklar yoktur. Bu sebeple gelir dağılımında eşitsizliği aza indirmeyi başarmışlardır. Darısı bizim gibi ülkelerin başına.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum