Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Komşudaki savaş ülkemiz ekonomisini nasıl etkiliyor

19 Mart 2022 - 09:33

Rusya ile Ukrayna çatışması bazı ülkeleri, özellikle ülkemizi, ekonomik olarak etkilemeye devam ediyor. Savaşın uzun sürmesi halinde, komşumuz olan bu ülkeleriyle ticari ilişkilerimiz olduğundan, ülkemiz dış ticaretini dolayısıyla, ekonomimizi etkileyecektir. 

Siyasi olarak, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline, sözde tepki verirken, iki ülke ile ilişkilerini bozmamak için “suya sabuna dokunmayan” bir politika izliyoruz.

 Türkiye Karadeniz'deki komşuları olan ve önemli ekonomik ortakları arasında yer aldıkları için, zorlu bir dengeleme hareketiyle karşı karşıya geldi. İşgalin kabul edilemez olarak eleştirdi, ancak diğer ittifak üyelerinin yaptığı sert söylemlerinden kaçındı ve krizde arabuluculuk yapmanın yollarını arayarak, NATO ülkelerinin Rusya’ya yaptırım uygulamalarına da sessiz kaldı. 

Neden böyle bir tarafsız politika izlendi. Çünkü bu savaş ülkemiz ekonomisini derinden etkileyecektir. Özellikle enerji cephesinde gerilimler nedeniyle, fiyatı yükselen petrol, doğal gaz ve tahıl ithalatçısı olan ülkemizi ekonomik olarak zorlayacak, yüksek olan enflasyonu daha da yükselteceği ihtimalini artırıyor olmasıdır. 

Ülkemizde geçen yılın sonlarında başlayan, dövizin tırmanışı, Türk Lirası'ndaki hızlı düşüş ve emtia fiyatlardaki artış, yirmi yılın en yüksek seviyesini gördü. Bu artışların gelecek aylara yansıması enflasyonun artmasında etkili oldu. Geçen Perşembe günü yayınlanan resmi verilere göre,  yıllık enflasyonu, Şubat'ta %54,44'e yükselmesinin nedeni, aralık ve ocak aylarındaki fiyatların çok fazla artmasıdır.

Hükümet ekonomideki bu dalgalanmalara karşı, bazı tedbirler aldı. Öncelikle garantili kur korumalı mevduat sistemini uygulamaya koydu. Ancak dövizden kaçışı sağlamak için yapılan bu hamle,  düşündükleri gibi olmadı. Bu sistem belli bir kesimin, mevduatını garanti altına alırken, hazinenin dolayısıyla, merkez bankasının yükünü artıracaktır. 

Dışarıdan özellikle döviz cinsi borçlanma ile aldığımız dövizleri merkez bankası kanalıyla, piyasaya müdahale edilmiş, döviz kurunu sabit tutmaya çalışılmıştır. Alınan bu tedbirde uzun vadede başka sorunlara yol açacaktır.

Tüm bu sorunlarla boğuşurken, üstüne üstelik birde ekonomik ilişkilerimiz yoğun olduğu, iki komşu ülkenin savaşması, bazı önemli sektörlerde sıkıntı yarattı. Bu savaşın uzun sürmesi halinde, bazı ürünlerde, yokluk ve fiyatların aşırı armasına neden olabilir.

Bu gelişmeleri daha doğru analiz yapmak için, Rusya ve Ukrayna ile aramızdaki ticari ilişkilere kısaca değinmek gerekir.

Rusya, Türkiye'nin önde gelen ithalat ve ihracat ortaklarından biridir.

  • Rusya’ya Turunçgiller, yaş üzüm ve domates, dolayısıyla yaş meyve ve sebze satıyoruz.
  • Ayrıca makineler, kara taşıtları ve bunların teçhizatı, giyim eşyası ve aksesuarları yüksek miktarlarda ihraç ediyoruz.   
  • Türkiye Rusya’dan en çok petrol, doğalgaz, taşkömürü, demir- çelik ürünleri, işlenmemiş alüminyum ithal ediyor.
  • Tarım ülkesi olan ülkemiz ne yazık ki bazı önemli tarım ürünleri ithal ediyor. Bunlardan, Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'nin toplam buğday ithalatının yüzde 64,6'sı Rusya'dan karşılanıyor.
  • Yine Ülke olarak, ithal ettiğimiz toplam ay çiçek yağının yüzde 65,5'ini Rusya'dan temin ediliyor.
  • Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl yaklaşık 4,7 milyon Rus turist yurda giriş yaptı önemli bir katkı sağlıyor. 
  • TUİK 2021 verilerine göre inşaatçıların yurt dışında üstlendiği projelerin %36,4'ünü oluşturduğu, Rusya Türk müteahhitleri için en büyük pazardır.

Ukrayna’ya ile ticari ilişkilerimiz çok çeşitli iyi bir müttefikimiz olarak söylenebilir.

  • Türkiye Ukrayna’ya bazı tarım ürünleri ve sinai ürünleri 

          İhracat yapıyor.

  • Bunun yanında savunma sanayi SİA gibi, ürünlerini ihracat ettiği ülkelerin başında geliyor. 

Ukrayna’dan ise; 

  • Toplam Buğday ithalatının yüzde 13,4'ü Ukrayna'dan karşılanılıyor.
  • Toplam ayçiçeği yağı ithalatının % 4,2 ithal ediyoruz.
  • Toplam Turist sayısının 2.1 milyon Ukrayna’dan geliyor olması, önemli bir gelir kaynağıdır.

Yukarıdaki verilere göre, ticari ilişkimiz yoğun olan iki komşu ülkenin savaşması sonucunda, bizim hem ihracatımızı hemde ithalatımızı direkt olarak etkileyecektir.

Dışa bağımlı ekonomi ve para politikaları ile kötü giden ekonomiyi uzun süre sürdürmek mümkün değildir. Dış dünyada “hava bulutlanırken bizde kar yağıyor”  Bunun için acilen evrensel ekonomik kurallarına geri dönülmelidir.

Ülkemizde her alanda olduğu gibi, yanlış tarım politikaları, ekonomimizi sıkıntıya sokuyor. Dünyanın en verimli topraklarına sahip olmamıza rağmen, çiftçiyi destekleyen ve teşvik edici çalışmalar hayata geçirilmediği için, üretemiyoruz, ithal ederek yabancıların çiftçilerine maddi olarak destek oluyoruz. 

Bu kötü günleri görüp, ders almamız için, illede “başımıza taş mı düşmesi” gerekiyor. 

Yapılacak tek şey, tüm bu yaşananları dikkate alarak, top yekün her alanda özellikle, ekonomide yapısal reformları hayata geçirmek, turizmde çeşitliliği artırmak, katma değeri yüksek tarım ürünlerinin üretilmesi halinde, ülke olarak yaşadığımız bu sıkıntılardan kurtulabiliriz.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum