İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi’nin güz dönemi açılış dersine konuk olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, ‘Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelesi’ konusunda önemli mesajlar verdi. Madde bağımlılığının önlenmesinde iletişimin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Atasoy, gençlere de hayati uyarılarda bulunarak, “Bir kere denemekten bir şey olmaz demeyin, maddeyi kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Unutmayın ki, tek seferde bile bağımlı olabilirsiniz” dedi.
İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Güz Dönemi Açılış Dersi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aslı Ceylan Öner ve Prof. Dr. Gözde Yazgı Tütüncü, akademisyenler, eğitimciler ve çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. İEÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen programda, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy’un ‘Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelesi’ konulu sunumunu dikkatle dinleyen öğrenciler, salonu tamamen doldurdu.
‘HAYIR’ DEMEYİ BİLİN
Bağımlılıkla mücadele konusundaki bilgi ve tecrübelerini paylaşan Prof. Dr. Atasoy, “Üniversite hayatı, en güzel anıları biriktireceğiniz zaman dilimidir. Üniversite, sizin gelecekte ne olacağınızı ve başarılarınızı belirleyecek. Öncelikle kendi fiziksel sağlığınıza çok dikkat etmeniz gerekiyor. Bir gün size uzatılan bir maddeye ‘hayır’ demekten çekinebilir ya da bir kere denemekten bir şey olmaz diye düşünebilirsiniz. Ancak bunu asla yapmayın. Çünkü bir kere denemek bile çok kötü sonuçlar doğurabilir. Tek seferde bile bağımlı olabilirsiniz. Bu nedenle hiç denememeniz ve ‘hayır’ demeyi bilmeniz lazım. Böyle bir durumla karşılaştığınızda yapabileceğiniz en iyi şey, derdinizi en yakınınıza anlatmaktır. Bu üniversite çatısı altında size yardım elini uzatacak, sizi dinleyecek çok önemli profesyoneller var. Dolayısıyla bu kişilerden destek almaktan çekinmeyin. Çünkü başarınız için sadece fiziksel sağlığınız değil, ruhsal sağlığınız da çok önemli” dedi.
AİLE FAKTÖRÜ ÖNEMLİ
Madde bağımlılığının önlenmesinde aile faktörünün de büyük önem taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Atasoy, yapılması gerekenleri anlatarak, “Aile bireyleri, her akşam yemek masasına birlikte oturacak. Herkes, o gün yaşadıklarını paylaşacak. Hiç kimse, ‘Sen yapamadın, senden olmaz’ diye eleştirmeyecek. Dolayısıyla eleştirmeden, aynı masanın etrafında iyi ve kötüyü paylaşabildiğimiz sürece bu sorunları yaşamayız” dedi.
İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT
Bilinçsizce kullanılan birtakım ilaçların da bağımlılığa yol açabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Atasoy, “Reçeteye bağlı ilaçlar, sadece hekimin söylediği dozda ve zaman diliminde alınmalı. O ilaçları sadece kendimiz kullanmakla kalmıyor, arkadaşlarımıza da vermeye başlıyoruz. Sonra da bağımlılık başlayabiliyor. O nedenle dikkat eksikliğiyle, depresyonla ve uykusuzlukla ilgili ilaçlar, doktor kontrolü olmaksızın kullanılamaz. Kullandıldığı takdirde bağımlılık yapabilir. Bilinçli davranarak bu durumun önüne geçmeliyiz” diye konuştu.
YARATICI VE DÖNÜŞTÜRÜCÜ ÇÖZÜMLER
İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Yetkiner ise, yeni dönemde üniversitenin vizyonunu, ‘sürdürülebilir bir yaşam için yaratıcı ve dönüştürücü çözümleri oluşturmak’ olarak belirlediklerine dikkat çekerek, “Hepimizin bildiği gibi sürdürülebilirliğin 3 temel boyutu; ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşmaktadır. Bağımlılık ile mücadelede küresel eylem çağrısı Birleşmiş Milletler tarafından ‘Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi’ çerçevesinde oluşturulmuştur. Gündemde sağlık ve refah boyutunu içeren hedefler bulunmaktadır. Bunlar içerisinde yer alan üçüncü hedef, bağımlılığının tedavi edilmesi ve önlenmesidir. Değişen dünya koşulları içinde üniversitelerin yol gösterici sosyal kurumlar olarak sürdürülebilir bir dünya için doğru tercihleri yapmaları, bir ahlaki sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor. Sürdürülebilir bir yaşamın sosyal bileşenlerinden olan bağımlılık konusunda farkındalığın sağlanması ve bunun fakültemizdeki tüm paydaşların katılımı ile yapılması hedefimizdir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Yetkiner, desteklerinden dolayı Prof. Dr. Sevil Atasoy’a teşekkür ederek sözlerini tamamladı.