HABER: LEVENT HAMURCUOĞLUEGEMENLİK - İzmir Büyükşehir Belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclisi'nin 2'inci Oturumu Kültürpark 4 No'lu Hol de bulunan Meclis Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın başkanlığında gerçekleşen meclis toplantısının gündem dışı konuşma talepleri maddesinde, söz alarak konuşma kürsüsüne gelen Menderes Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi CHP'li Seyhan Müşerref Kuralı, 21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve ülke tarihinin otel yangınları arasında en büyük can kaybıyla sonuçlanan olayın ardından 78 vatandaşımız hayatını kaybederken, 51 kişi ise, yaralandı. Yangın, sadece ölümler ve yaralanmalar açısından değil, turizm sektöründeki denetim mekanizmaları ve yangın güvenliği standartlarındaki eksiklikleri de gün yüzüne çıkardığını söyledi.
ÖLEN ANNE VE KIZIN YÜREK BURKAN HİKAYESİ
"Kadın tatile gittiği otel odasında gece yoğun duman kokusuyla gözünü açtığında odayı dumanlar sarmıştı. Eşini uyandırdı… Uyku mahmuru ne olduğunu anlamaya çalışırken ne olmadığını da farkettiler! Otel yanıyordu! Ancak çalan ne bir yangın alarmı ne de çalışan bir otomatik yangın söndürme sistemi vardı!" diyen Kuralı, konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Oysa 21 Ocak gecesi, o oteldeki yüzlerce insan için sıradan bir tatil gecesiydi. Dumanlar odalara dolarken, uyananlar kendilerini kapana kısılmış halde buldu. Koridorlarda çığlıklar yankılanıyordu. İnsanlar panik içinde yangın merdivenlerine koştu, ancak kapılar açılamadı! O anı düşünün. Arkanızda yükselen alevler, önünüzde açılmayan bir kapı. Kaçacak hiçbir yerin yok. Nefesin daralıyor. Alevler yaklaşıyor. Bir baba, üç yaşındaki çocuğunu kucağına aldı, camdan aşağıya sarkıttı. Çocuk hayatta kalsın diye… Kendi düşüp öleceğini bile bile!Bir genç kız, dumandan boğulmak üzereyken, annesinin ellerini tuttu ve 'Anne, bizi kurtaracaklar mı?' diye sordu. Annesi cevap veremedi. Çünkü ikisi de o gece kurtulamadı. Başka bir odada, balayı tatiline gelen bir çift, çarşafları birbirine bağlayarak camdan inmeye çalıştı. Adam yere düştü, bacağını kırdı ama hayatta kaldı. Eşi ise dumanların arasında kayboldu. Ve otelin çatısında, son çare olarak kendini alevlerden korumaya çalışan insanlar… Helikopter gelmedi. Kurtarma ekipleri zamanında yetişemedi. Ve o çatı, onlar için bir mezara dönüştü.""Yangın haberinin, hükümet yetkililerine 21 Ocak gecesi saat 3.40’da ulaştığını biliyoruz. O sabah Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un duşunu alıp güne hazırlandığı saatlerde, dumandan boğularak ve yanarak can vermiş insanların bedenleri bir piliç firmasına ait tırın dorsesine taşınıyordu. Öte yandan Bakanımızın şirket ortağı olduğu ETS Tur üzerinden otel rezervasyonlarını yapan vatandaşlardan tahsil edilen komisyon bedelleri ETS’nin hesaplarına yatmıştı" ifadesinde bulunan Kuralı, "Kültür ve Turizm Bakanlığının güvenli turizm sertifikası olan oteller arasında listelediği ve Bakan Ersoy’un şirketi ETS Tur’un 'Mutlu Misafir Oteli' sertifikası verdiği Grand Kartal Otel, yangından en az 6 ay önce turizm belgesini kaybederek kaçak duruma düşmüş. Turizm Teşvik Kanununun 2021 yılında değişen 5. Maddesine göre teşviklerden yaralanmak için 'Turizm Belgesi' ya da 'İşletme Belgesi' alınması zorunluluğu, oteli kaçak duruma getiren süreci başlattığını" söyledi. "SORUMLULUK ALAN BİR YÖNETİCİ YOK"Kuralı, konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü: "Buna göre İl Özel İdaresi tarafından iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilen tesislerin, 6 ay içinde Kültür ve Turizm Bakanlığından 'Turizm İşletme Belgesi' alması gerekiyordu. 2 Temmuz 2024 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Turizm ve İşletmeler Genel Müdürlüğü bir resmi yazıyla, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ortağı olduğu ETS’nin de bulunduğu seyahat acentalarına duyurdu. Yazılan belgede açıkça 'yapılan ön incelemede belgesi bulunmadığı' ve 'yasal olarak faaliyette bulunmaları mümkün olmayan' diye nitelenen tesislerin reklam, tanıtım, pazarlama ve satışlarının yapılmamasını açıkça belirttiği halde, hiç bir şey yokmuş gibi internet siteleri üzerinden yanıltıcı belgelerle tanıtım, satış ve rezervasyonlar devam etti. Bu yaşananlar bir kader değil! Bir ihmal değil! Bu göz göre göre işlenmiş bir cinayettir! Otelde yangın merdivenleri kullanılamadı. Yangın alarmı çalışmadı? Bu ahşap otelde yangın tatbikatı hiç mi yapılmadı? Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 'Kazanç uğruna güvenliği ihmal edenler hesap verecek' dedi. Maalesef yine ortada sorumluluk almış bir yönetici yok."YANGIN FACİASINDA SORUMLULUK KİMDE?Dünyada bu tür felaketler yaşandığında, sorumlu yöneticiler hesap vermekten kaçamadığını vurgulayan Menderes Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi CHP'li Seyhan Müşerref Kuralı, Bolu Kartalkaya'da meydana gelen yangında 78 vatandaşın hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye'de kronikleşen bir sorunun yeniden gündem olduğunu belirterek, konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü:23 yıldır yaşanan toplumsal olaylarda istifa mekanizması askıya alınırken Bolu olayında da kimse istifa etmedi. Ancak dünyada istifa mekanizması ise şöyle çalıştı:• Güney Kore’de 2014’teki Sewol Feribotu faciasında 300’den fazla kişi hayatını kaybettiğinde, Ulaştırma Bakanı ve Başbakan istifa etti.• Japonya’da 2011’deki Fukushima Nükleer Felaketi’nde hükümetin yetersiz kriz yönetimi nedeniyle Sanayi Bakanı ve Enerji Ajansı Başkanı görevlerinden ayrılmak zorunda kaldı.• İtalya’da 2018’de Morandi Köprüsü’nün çökmesi ve 43 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası, Ulaştırma Bakanı istifa etti.• Rusya’da 2018’de Kemerovo’daki alışveriş merkezi yangınında 60’tan fazla insan hayatını kaybettiğinde, bölge valisi ve yerel yetkililer istifa etmek zorunda kaldı.• Sorumluluk bilincini görmek için çok büyük felaketlere ve yaralara gerek yok. Daha birkaç gün önce Avusturalyalı Ulaştırma Bakanı makam aracıyla yemeğe giderek devleti 750 dolar zarara uğrattığı için istifa etti!Bizde durum nasıl hatırlayalım mı?• Soma'da 301 madenci öldü,• Çorlu'da tren kazası oldu, 25 kişi öldü,• Adana’da cemaat yurdunda 12 kız çocuğu yanarak öldü,• Erzincan’da maden çöktü, işçiler göçük altında kaldı.Tüm bu olanların sorumluluğunu kim üstlendi? Kim istifa etti? Bu felaket, yalnızca bir otelin yanması değil, bu ülkenin yönetilemeyen sisteminin iflasıdır! İnsan hayatına değer vermeyen çarpık bir düzenin sonucudur! Ve eğer biz burada, bu sistemin bu şekilde devam etmesine izin verirsek, Kartalkaya son olmayacak! Bu olayı uluslararası turizm perspektifinden değerlendirirsek, bu durumun sonuçları Türkiye’nin turizmde en büyük rakipleri olan Yunanistan, İspanya ve İtalya için bir fırsata dönüşecek. Çünkü onlar, kendi turizm bölgelerinde güvenlik standartlarına uyduklarını ve denetim mekanizmalarının güçlü olduğunu anlatırken, biz Kartalkaya’daki felaketin izlerini silmeye çalışıyor olacağız. Bizim uluslararası arenada elimizi zayıflatan şey, sadece yangının kendisi değil, hükümetin bu olayı yönetememe biçimidir. Bugün buradan tüm yetkililere ve sorumluluk almaktan kaçan herkese sesleniyorum:• Turizm tesislerinde güvenlik denetimlerini göstermelik olmaktan çıkarın!• Yangın tatbikatlarını zorunlu hale getirin!• Güvenlik önlemlerini almayan otellere ve turizm tesislerine sert yaptırımlar uygulayın!• Ve en önemlisi, en büyük beklentimiz, bu felakette sorumluluğu olan herkes hesap versin!"Kuralı, "Bu ülkenin bir sonraki felaket haberini izlemek istemiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte 'Dicle’nin kenarında bir kurt, bir koyunu kapsa, onun hesabı bizden sorulur' demişti! O halde Bolu Kartalkaya’da yanarak can veren 78 kişinin hesabı kimden sorulacak? Grand Kartal Otel'de hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum" dedi.