Şirket ve kurumların rekabet gücünü ve kurumsallaşma düzeyini artırmak amacıyla uygulanan Ulusal Kalite Hareketi Programına İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumlarından olan ESHOT Genel Müdürlüğü de katıldı.
KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ünlü ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, ESHOT’un kurumsallaşması ve İzmirlilere daha kaliteli hizmet sunması için Ulusal Kalite Hareketi imzacısı oldular.
ESHOT, Ulusal Kalite Hareketi'ne dahil olurken, bu kapsamda yapılacak çalışmalar ile kaliteli ve mükemmel hizmet yolunda önemli bir eşiği de geçmiş olacak. İmza töreninde konuşan KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ünlü, Ulusal Kalite Hareketi'nin bu vizyoner adımını destekleyen ve bu yolculuğa çıkma kararı alan ESHOT Genel Müdürlüğü’ne teşekkür etti.
Ünlü: “Mükemmelik yolunda önemli bir adım”
Hep birlikte, kaliteyi ve mükemmelliği sadece bir hedef olarak değil, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmemiz gerektiğinin altını çizen Ünlü, “Ulusal Kalite Hareketi, 1998 yılı itibariyle KalDer tarafından kurumların rekabet gücünün ve refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak, kurumsallaşma düzeyini artırmak ve sürdürülebilir rekabetçi bir güce sahip olmalarını sağlamak amacıyla uygulanan bir programdır. Ulusal Kalite Hareketi, ülkemizin ve bölgemizin kalite ve mükemmellik yolculuğunda daha da ileri gitmek için bir dönüm noktası olacaktır. Bu hareketle, EFQM MODELİ'nin ilkelerini benimseyen ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdüren kurumlarımızın sayısını artırmayı ve böylece ulusal çapta rekabet gücümüzü ve toplumsal refahımızı daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Ünlü: “Model, kurumlara etkin yol haritası sunuyor”
EFQM MODELİ'nin kurumlara kazandırdığı en büyük avantajlardan birinin sadece bugünkü performanslarını değil, gelecekteki potansiyellerini de görmelerini sağlaması olduğuna dikkat çeken Ünlü, şöyle konuştu: “Bu model, kurumların stratejik hedeflerine ulaşma süreçlerinde etkin bir yol haritası sunar ve yöneticilere, karar vericilere ve çalışanlara birlikte çalışma ve sürekli öğrenme kültürünü benimseme fırsatı verir. Ülkemizdeki kurumlar arasında EFQM MODELİ’ni benimseyenlerin başarılarını gözlemledikçe, bu yaklaşımın sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda kamu hizmetleri, eğitim ve sağlık gibi alanlarda da nasıl dönüşüm yarattığını görmekteyiz. Kaliteye olan bu odaklanma, sonuçta daha iyi hizmetler sunan, daha verimli çalışan ve topluma daha fazla değer sağlayan kurumlar demektir.”
Tugay: “Hedefimiz Avrupa Mükemmellik ödülü ”
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr Cemil Tugay ise, bu imzanın seçim vaatlerinden olan “Yeni Nesil Belediyecilik” çalışmalarına örnek olduğunu belirtti. Hizmetlerin iyileştirilmesi ve sürdürülebilirlik konusunda gereken noktaya ulaşmak adına önemli bir iş birliğine gittiklerini vurgulayan Tugay, “ESHOT’un 81 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “Yol arkadaşlarımız, 1600’den fazla araçla, 430 hatta, her gün ortalama 300 bin kilometre yol yaparak, 11 bin durakta hemşehrilerimize hizmet veriyor. Biz kurumumuzun bundan sonraki süreçte çok daha iyi hizmet vermesi için klasik yöntemlerin ötesinde bugün Avrupa ve dünya ölçeğinde başarısını ispatlamış bir modelle, kalitesini daha da artırması için bir çalışma içerisinde olacağız. Bu model, önümüzdeki günlerde İzmirlilerin ESHOT’tan aldığı hizmetin daha da iyileşmesini, gelişmesini sağlayacak. Aynı zamanda kurum kültüründe örnek bir kurum içi iyileşmeyi de getirecek ve bunun sonucunda daha şeffaf, daha sürdürülebilir, verimliliğini artırdığımız bir kurumun çalışanları, yöneticileri olmaktan hepimiz gurur duyacağız. Bu model ile Avrupa Mükemmelik ödülü’ne başvurmayı hedef koyan kurum yöneticilerine teşekkür ediyorum” dedi.
Ulusal Kalite Hareketi Programı Nedir?
Ulusal Kalite Hareketi, 1998 yılı itibariyle KalDer tarafından kurumların rekabet gücünün ve refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak, kurumsallaşma düzeyini artırmak ve sürdürülebilir rekabetçi bir güce sahip olmalarını sağlamak amacıyla uygulanan bir programdır. EFQM MODELİ’nin kurumsallaşma üzerinde etkisinin ölçülmesine yönelik olarak KalDer, UNDP ve Kalkınma Bakanlığı İşbirliği ile yapılan araştırmada modelin kurumların kurumsallaşma seviyesini yüzde 40 seviyesinde artırdığı tespit edilmiştir.
EFQM MODELİ Tanıma Programı, kurumsal yapınız ve kararlı bir şekilde odaklandığınız sürekli gelişim için uluslararası bir tanıma sağlarken, çalışanlarınızı kuruluşunuzda sürekli iyileştirme için adımlar atılması ve bir mükemmellik kültürü yaratılması yönünde motive eder.
Ulusal Kalite Hareketi (UKH) Programına, KalDer üyesi olan her kuruluş katılabilir. Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’nin imzalanması ile başlayan sürecin ilk aşaması, Kurumsal Olgunluk Seviyesi Belirleme Anketi adı verilen bir hızlı değerlendirme yöntemidir. EFQM Modelinin Ana Kriterlerine ilişkin sorulardan oluşan bu anket sonucunda kurum ve kuruluşların EFQM Modeli çerçevesinde olgunluk seviyeleri belirlenir. Belirlenen seviye doğrultusunda kuruluşa, Mükemmellik Yolculuğu için bir yol haritasının sunulması ile yolculuğun adımları ortaya konur.
Bundan sonraki aşama, olgunluk seviyesine bağlı olarak kuruluşta EFQM Modeli kapsamında bir değerlendirmenin yapılmasıdır. Öz değerlendirme veya Dış Değerlendirme şeklinde gerçekleştirilen bu aşamada kuruluşun Kuvvetli ve İyileştirmeye Açık Alanları ortaya konmuş ve iyileştirme planları için gereken hazırlıklara başlanmasına imkân veren yol haritası belirlenmiş olur.
Kuruluşların olgunluk seviyelerine bağlı olarak 2 – 5 yıl arasında kuruluş; kararlılık, yetkinlik ve olgunluk seviyeleri olarak adlandırılan mükemmellik aşamalarını geçmeye ve ödüle aday bir kuruluş olmaya hazırdır.
KalDer Ulusal Kalite Hareketi programı çerçevesinde, kuruluşun Mükemmellik Yolculuğu boyunca EFQM Modeli çerçevesinde kullanılan eğitimler ve değerlendirme araçlarının yanı sıra, Stratejik Planlamadan Süreç Yönetimine, Liderlikten Çalışanların Yönetimine kadar tüm Model Kriterleri için zengin eğitim ve rehberlik portföyü ile EFQM MODELİ kurumlarımız için sadece bir referans çerçevesi değil, aynı zamanda sürekli iyileşme ve sürdürülebilir başarı için bir kılavuz olmuştur. Bu model, kurumlarımızın kalite ve performanslarını sürekli olarak değerlendirme ve geliştirme yolunda yönlendirirken, aynı zamanda müşteri memnuniyeti, süreç verimliliği, çalışan katılımı ve toplumsal sorumluluk gibi kritik alanlarda da bize rehberlik etmiştir.