İzmir’in Karaburun ilçesinde düzenlenen “1. Furma Zeytin Festivali”, sadece bir kutlama değil, bir yaşam biçimi ve kadim toprakların çağdaş dünyaya sunduğu eşsiz bir mirasın sesi oldu. Karaburun Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Eğlenhoca Mahallesi’nde gerçekleştirilen bu tarihi festival, bölgenin simgesi haline gelen 'Furma Zeytini’ni tanıtmak ve gücünü dünyaya duyurmak için ilk kez düzenlendi.
Festival, Karaburun’un zeytin kültürünü sadece yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda bu kadim mirası geleceğe taşımak için bir platform sundu. Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, açılış konuşmasında; “Bu festival, Karaburun’un kimliğini, doğasına olan bağlılığını ve sürdürülebilir kalkınma anlayışını dünyaya duyurmak için bir fırsattır” diyerek, bölgenin doğasına duyduğu derin sevgiyi ve bu topraklardaki eşsiz zeytin mirasının gücünü vurguladı. Erdoğan; “Karaburun, doğa ve insanın ekolojik uyum içinde yaşadığı kadim topraklardır. Bu topraklarda yetişen Furma Zeytini, bu anlayışın en bariz yansımasıdır” diyerek, bölgenin ruhunu ve zeytinin gücünü bütün dünyaya duyurmanın önemine değindi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Altan İnanç ise, Karaburun’un “cennet köşelerinden biri” olduğunu belirterek, bu cennet köşesinin korunmasının ve yerel değerlerin dünya çapında tanıtılmasının gerekliliğine dikkat çekti. İnanç, festivalin Karaburun’un yalnızca yaz aylarında değil, yıl boyunca keyifle yaşanacak bir yer haline gelmesi yolunda önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Festivalin ilk panelinde zeytinin coğrafi değeri, sağlık üzerindeki etkileri ve Türk mutfağındaki yeri üzerine yapılan konuşmalar, katılımcılara zeytinin sağlık açısından sunduğu inanılmaz faydaları, özellikle de düşük sodyumlu yapısının kalp-damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkilerini gösterdi. Konuşmacılar, Furma Zeytini’nin yalnızca yerel bir değer olmadığını, küresel pazarda da hak ettiği yeri alması gerektiğini vurguladılar.
Mutfak kültürüne dair panelde ünlü şefler, Karaburun zeytinyağının mutfaklarda nasıl bir lezzet devrimi yarattığını ve Türk mutfağındaki rolünü anlattılar. Şef Hüseyin Özer, Furma Zeytini’ni İngiltere’de tanıtma sözü verirken, zeytinyağının kalitesinin artırılması için kooperatiflerin kurulması gerektiğini belirtti. Panelde, zeytinyağının sağlık üzerindeki olumlu etkileri ve doğru kullanım yöntemleri de katılımcılarla paylaşıldı.
İş insanı ve diplomat Mehmet Öğütçü konuşmasında, “Yeşil altın” olarak tanımladığı zeytinin dünya ekonomisindeki ve jeopolitiğindeki stratejik önemine değindi. Türkiye’nin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden biri olarak üretim artışı, kalite iyileştirmeleri, pazarlama stratejileri, coğrafi işaretleme ve markalaşma yoluyla Türkiye’nin küresel pazarlarında lider bir rol üstlenebileceğini belirtti. Furma Zeytini’nin sadece yerel değil, küresel düzeyde de büyük bir değer taşıdığını vurgulayarak, bu değerli ürünün dünya çapında tanıtılmasının önemine dikkat çekti.
Festivalde, geleneksel atölye çalışmalarına katılan katılımcılar, “çekiçte zeytin” gibi kadim zeytin işleme yöntemlerini öğrenerek, bölgenin zeytin üretim kültürüne dair derin bir bağ kurdular. Ayrıca, Pelin Omuroğlu’nun düzenlediği zeytin tadımı katılımcılara unutulmaz bir lezzet deneyimi sundu. Karaburunlu altı kadın aşçının katıldığı zeytinyağlı yemek yarışmasında ise, bölgenin eşsiz zeytinyağlı mutfağına dair heyecan verici keşifler yapıldı. Yarışmanın birincisi Lütfiye Dalyan zeytinyağlı enginar pilavıyla seçilirken, ikinciliği zeytinyağlı Karaburun şöleni isimli yemeği ile Gülizar Çakmak ve zeytinyağlı zıngata ile Seçil Deniz paylaşırken, üçüncülüğü zeytinli çörek ile İkbal Melek Hepgamsız kazanarak yemekleriyle bölgenin mutfağını gururla temsil ettiler.
Uluslararası gazeteci Aynur Tatttersall tarafından düzenlenen oturumlarda, bölgenin geleceğiyle ilgili somut öneriler gündeme geldi. Eğlenhoca Zeytin Meslek Okulu’nun kurulması, gençlerin zeytinciliğe çekilmesi ve zeytinciliğin daha verimli hale getirilmesi adına önemli bir adım olarak tartışıldı. Ayrıca, Furma Zeytini için bir işleme fabrikası kurulması ve üretimin daha verimli hale getirilmesi gerektiği ifade edildi. Bu adımların Karaburun’un ekonomik kalkınmasına ve bölgedeki yerel üreticilerin güçlenmesine önemli katkı sağlayacağı anlatıldı.
Bu arada, Karaburun’un biyo-çeşitliliğinin korunması, ekolojik dengenin bozulması yüzünden yiyecek ve su bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları için düzenleme yapılması, yapıların geleneksel Karaburun mimarisine estetik uygunluğunun sağlanması gibi öneriler de dile getirildi.
Festival, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Karaburun’un zeytin ve zeytinyağı üretiminde küresel bir marka haline gelmesinin ilk adımlarından biri olarak tarihe geçti. Furma Zeytin Festivali, bölgedeki yerel üreticilerle birlikte zeytinseverlerin ve uluslararası uzmanların buluştuğu, hatta ticari bağlantıların kurulduğu, geleceğe dönük vizyonların şekillendiği bir etkinlik olarak önemli bir dönüm noktası oldu.
Konuşmacılar arasında; Pelin Omuroğlu, Mine Özmen, Mehmet Laleli, Mehmet Öğütçü, Suat Filiz, Dr. Şahnur Irmak, Nurhayat Talay, Sezer Altan, Prof. Dr. Özlem Göksel, Doç. Dr. Levent Köstem, Osman Sezener, Hüseyin Özer ve Handan Kaygusuzer gibi isimler yer aldı. Katılımcıların her biri, Karaburun’un zeytin üretiminde ve sağlıklı yaşam kültüründe önemli bir mihenk taşı olan bu festivalin gerçekleşmesine katkı sağlayan değerli sesler oldu.
Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan ve Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık da festivale katılım sağlayan protokol üyeleri arasında yer aldı.