İZSMMMO Başkanı Kuzu: Ortak sorun enflasyon muhasebesi

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kuzu, enflasyon muhasebesi ile ilgili yaptığı açıklamada; “Kamuoyunda enflasyon muhasebesi olarak bilenen enflasyon düzeltmesi paranın satın alma gücündeki değişimler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır. Yani günümüzde hızla yükselen enflasyon nedeni ile güncel değerini kaybetmiş bilançoların gerçek durumu gösterir hale gelmesi için yapılan bir güncellemedir. Birçok ülkede muhasebe standartları gereğince enflasyon düzeltmesi yapılmakta olup ancak bu işlemin işletmeler üzerinde vergi etkisi oluşmamaktadır.(31.12.2023 döneminde ülkemizde de yapıldığı gibi.)

Türkiye'de ise, enflasyon düzeltmesinin vergi açısından önemli etkileri olmaktadır. Gelinen süreçte enflasyon düzeltmesi, fiktif kârın vergilendirilmesine dönüşmektedir. Özellikle öz kaynakları yetersiz olan ve borçlanmaya giden şirketler başta olmak üzere işletmelerin, satışa konu etmedikleri varlıklar için vergi ödemek zorunda kalmaktadır.

Enflasyon düzeltmesine göre kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, vergi usul yasasına göre enflasyon düzeltmesi yapmak zorundalar.

Ancak 30.06.2024 tarihi ile uygulanmaya alınan enflasyon düzeltmesi vergi prensipleri ile uyuşmamakta, özellikle reel sektör, tüccar ve sanayici açısından haksız vergi yükü oluşturmaktadır.

Enflasyon düzeltmesi mükelleflerin elde edilmemiş kazanç üzerinden vergi yüküyle karşı karşıya bırakmaktadır. Kazanç üzerinden alınmayan, varlığı cezalandıran bir vergileme sistemi, işletmelerin üzerinde telafisi güç zararlara yol açabilir. Hem Anayasa'mızın vergilendirme hükümlerine hem de muhasebenin temel ilke ve esaslarına aykırılık teşkil eden bu uygulamanın gözden geçirilmesi mali tabloların daha gerçekçi düzenlenmesi açısından elzemdir.

Enflasyon düzeltmesinin mükelleflerin gelirleri yerine ‘yatırımlarından’ vergi verir hale getirmektedir. Yatırım yapmış ve satış geliri henüz oluşmamış bir şirkete vergi tahakkuk ettirilmesi hangi vergi adaleti ile izah edilebilir. Bu adaletsiz uygulamadan dolayı, yeni yatırım yapacak bir çok şirket yatırımdan vaz geçebilir.

Kayıtlarında makina ve teçhizat bulunan firmanın daha bir üretim yapmadan, bir fatura bile kesmeden enflasyon düzeltme farkı ile bu duran varlıklar için vergi ödemesi gerekecektir. Satış geliri olmayan, işletmelerin herhangi bir geliri olmamasına rağmen vergi yüküyle karşı karşıya kalmaktadırlar" dedi.

ÇÖZÜM YOLLARI

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kuzu, enflasyon muhasebesi ile ilgili çözüm yollarını da şu şekilde anlattı;

Enflasyon muhasebesi olarak bilinen "enflasyon düzeltmesi" sistemi, vergi matrahını gerçeklikten uzaklaştıran şekilde artırmayacak ve ilave vergi etkisi olmayacak şekilde düzenlenmeli.

Çünkü;

- Devam eden yatırımlar için enflasyon muhasebesi yapılarak vergi doğuyor. Bu, işletmeleri finansal açıdan zora sokacak bir durum. Şirketlerin başkaca gelirleri yoksa, yapılan yatırımdan kaynaklanan ve enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak verginin doğmaması gerekir.

- KOBİ’lerin, gelirleri yerine ‘yatırımlarından’ vergi verir hale gelmeleri önlenmelidir.

- Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bir tebliğ ile bu konuya açıklık getirmesi isabetli olacaktır.

- Geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin yapılmaması ve bilanço verilmemesi Odamıza üye yüzbinlerce KOBİ’yi rahatlatır.

- Yatırım yapmış ve yatırım konusuyla ilgili satış geliri henüz oluşmayan bir şirkete vergi tahakkuk edilmesi gibi bir takım sıkıntılı konuların da kalıcı olarak bertaraf edilmesi şarttır.”

31 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 563) Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınladığını vurgulayan Kuzu, “Söz konusu tebliğ ile enflasyon düzeltmesi geçici vergi dönemlerinde, enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü bulunan mükelleflerden 31.12.2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.0000 TL’nin altında olanlar tarafından enflasyon düzeltmesi yapılmamasına yönelik düzenleme yapılmıştır” dedi.

“Bu tebliğ ile 2024/2. Dönem geçici vergi beyannamesi verilen mükellefler ile ilgili olarak enflasyon düzeltmesi kar ve zararlarının dikkate alınmadan düzeltme yapılması istenmektedir” açıklamasında bulunan Kuzu, “Ben yaptım oldu dayatmasını kabul etmemiz imkansızdır ve kabul etmiyoruz. Meslek camiası olarak, her türlü platformda defalarca uyarmamızın yanı sıra, üst birliğimiz TÜRMOB’un çağrısı ile Türkiye’deki tüm Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları olarak Ankara’da tarihi bir miting düzenledik. Yaptığımız bu eylemlere rağmen camiamızın sesine kulaklarını tıkayan yetkililer, taleplerimizi dikkate almamıştır. Bugün geldiğimiz noktada ise; hiç bu eylemler, basın açıklamaları, mitingler ve uyarılarılarımız olmamış gibi V.U.K. 563 nolu tebliği yayınlanmıştır. Meslektaşlarımızın aklı ile oynamaya hiç kimsenin hakkı da yoktur, hukuku da yoktur. Geldiğimiz nokta da ben yaptım oldu zihniyetinin ve tek adamlığının sonucudur. Meslek camiamız kimsenin kölesi değildir" açıklamsında bulundu.

Kuzu, konuşmasında daha sonra şu görüşlere yer verdi: "24 Nisan 2024 günü Türkiye'de 85 oda eş zamanlı olarak basın açıklaması hazırladı ve bununla ilgili geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin uygulanmayacağına dair tepkilerimizi dile getirdik 

Birinci dönem geçici vergi uygulamasının yapılmamasına karar verildi daha sonra Haziran 2024'den itibaren ikinci dönem geçici vergi uygulamasının yapılacağına dair bakanlık bu konuda geri adım atmayarak ısrarlı tutumunu sürdürdü.

izmir Mali Müşavirler Odası olarak her platformda, sosyal medyada, iş dünyası kuruluşları ile basında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve TÜRMOB'a giderek enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmasının ve bilanço hazırlanmasının doğru olmadığını haykırdık.

Buna mukabil TÜRMOB 1 Ağustos 2024 günü Türkiye'deki tüm odaların katılımıyla Ankara Anıt Park'ta bir miting düzenledi. Bu kadar haykırışa ve bu kadar isyanımıza rağmen sesimizi bakanlıkta duyduğu halde bizi anlamak istemedi ve bizim işten kaçtığımızı düşündü. Şimdi ise, uygulamanın iş işten geçtikten sonra yapılmaması için VUK. 563 sayılı tebliğ ile geri adım atılıyor. Bu meslek camiasının aklıyla oynamaya kimsenin hakkı yok. Bu meslek camiasının sabrını taşırmaya kimsenin hakkı yok.  

Bu meslekte camiasındaki insanlar insanca yaşamayı hak ediyorlar

Maliye Bakanlığının en çok haklarını savunması ve yanında olması gereken camia mali müşavirlik meslek camiasıdır. Çünkü mali müşavirler herhangi bir bedel almadan maliye Bakanlığının istediği tüm verileri, bilgileri, beyanları, bildirimleri göndermekte ve hazırlamaktadır .

Meslektaşlarımız anlaşılmak istiyor

Maliye politikaları ve gelir idaresi düzenlemelerinin tümünde, meslek örgütümüzün görüşleri alınmadan yapılan uygulamalarda gelinen nokta açıktır. Bundan sonraki uygulamalarda geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin yapılamayacağı ile ilgili yasal düzenlemenin de yapılmasını bakanlıktan talep etmekteyiz meslektaşımızın huzura güvene refaha ihtiyacı var.

Bakanlığın yapmış olduğu bu hataların meslektaşlarımızda yarattığı haklı küskünlüğü, yılgınlığı, kırgınlığı, hak ve talep beklentimizin karşılanmadığı konular da atılmayan adımlara, ARTIK YETER dedirtmektedir."

İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kuzu;

"Sayın Hazine ve Maliye Bakanı

Sayın Hazine ve Maliye Bakanı yetkilileri

Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

Hiçbir aşamada doğru işlemi yapamamak, her aşamada planlama hatası yapmak, sizi sıkmıyor mu?

Verginin ciddi bir iş olduğunu ne zaman kavrayacaksınız?

Kervan yolda molda düzelmez, önceden planlanır.

Devlet aklı acilen devreye girmelidir.

Beyanname verenlerin düzeltme yapması ihtiyari bırakılmadır. Zorlama yeni yasal sorunlara yol açacaktır.

Yasal düzenlemeler geriye doğru yürümez, İngiltere'de bile.

Mali müşavirlerin hukuksuzluğa zorunlu bırakılması kabul edilemez.

“Sen yapınca olmayacağını” öğrenin artık.

Canımıza tak etti, yaşama sevincimizi sayenizde bitirdik.

Siz mali müşavirlere güvenmiyorsanız, mali müşavirlerde size güvenmiyor.

Beyanname verenlerin düzeltme yapması ihtiyari bırakılmadır. "Amendments to statements by taxpayers should not be obligatory but rather be voluntary." Umarım böyle daha rahat anlaşılmıştır" şeklinde konuştu.