EGEMENLİK - Dokundukları her şeyi güzelleştiren, bulundukları her yere ışık saçan, umuda sıkı sıkı sarılan, sabrıyla, birleştirici ve mücadeleci yönüyle kadınlarımız, “Üreten Güçlü Türkiye” hayalimizin diğer yarısıdır.
Yıl 31 Ocak 1923. Yer İzmir. Halka seslenen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur..” diyerek, kadınların rolünü yüzyıl öncesinde belirlemiş, gereğini de yapmıştır.
Yıl 2025. Yer cennet vatan Türkiye. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız bugün adeta canının derdinde. Cinsiyetçi politikalardan, ayrımcı tavırlardan, küçümseyici yaklaşımlardan, fiziksel ve psikolojik şiddetten, eşit eğitim hakkına ulaşamamaktan muzdarip. Kadınlarımızın sosyo- ekonomik ve siyasal hayatın içinde aktif yer alması, kız çocuklarımızın korunması, içinde bulunduğumuz dijital çağda eğitimini tamamlaması mutlaka öncelikli hedeflerimiz olmalıdır.
Çünkü, kadınların mutluluğu, Türkiye’mizin aydınlık geleceğidir. Kadınların varlığı, umudun güvencesidir. Kadınlarımız büyük hayallerimizin mimarı, yaşamımızın vazgeçilmez unsuru, medeniyetin göstergesidir. Dünyamızı güzelleştiren, iyileştiren üretken her bir kadınımızın bir gün değil, her gün hak ettiği değeri görmesi için en büyük sorumluluk da biz erkeklerindir. Öncelikle bir oğul ve bir eş olarak, ardından bir abi ve büyük çoğunluğu kadın çalışma arkadaşları olan bir işveren, kadın istihdamının ve kadın girişimcilerin sayısının artması için çalışan ve somut projeler üreten Sanayi Odası Başkanı olarak; bizlere ışık tutan, yaşamlarımıza derin izler bırakan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü gönülden kutluyorum.İyi ki varsınız. İyi ki bizimlesiniz. Birlikte çok daha güçlüyüz. Güçlü ve müreffeh Türkiye ancak, sizlerle mümkündür.
