Koronavirüs, Türkiye ekonomisini küçülterek milli geliri düşürecek 

Koronavirüs, Türkiye ekonomisini küçülterek milli geliri düşürecek 
26 Mayıs 2020 - 22:16
Kadir Has Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Akademisi (YBEA), online sohbetlerinde koronavirüsün ekonomiye etkilerini değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Orhangazi, koronavirüsün Türkiye ekonomisini küçülteceğini ve milli geliri düşüreceğini sözlerine ekledi. Orhangazi, “Salgınla mücadele kapsamında ayrılan 200 milyar TL kısıtlı bir bütçe ve geçici bir çözüm. Ekonomik yıkımın etkilerini azaltmak için daha kapsamlı kamu müdahaleleri gerekli” dedi. 
 
Kadir Has Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Akademisi (YBEA), Mayıs ayında tüm boyutlarıyla Covid-19’u masaya yatırıyor. Covid-19 Sonrası Ekonomiyi Neler Bekliyor? Ekonomik Toparlanma için Neler Yapılmalı? konusunda sohbet düzenleyen Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Orhangazi, Türkiye ekonomisinin geleceğiyle ilgili çok önemli veriler paylaştı. 
 
“Ülkemiz salgına ekonomik açıdan sağlıklı bir dönemde yakalanmadı”
Türkiye’nin salgına, 2018’de yaşanan döviz krizinin etkilerini atlatmaya başladığı, ancak tam bir toparlanmanın gerçekleşmediği dönemde yakalandığına değinen Orhangazi, “Salgın ülkemize ekonomik açıdan çok sağlıklı olduğu bir dönemde gelmedi. Bu sadece ülkemize özgü bir durum olmamakla birlikte, ABD ve diğer dünya ülkelerinde aynı şekilde ekonomik risklerin yüksek olduğu bir dönemdi. Bundan dolayı ülkemiz ve diğer ülkelerinin işleri daha da zorlaştı” dedi. 
 
“Salgın bütün soruları ve senaryoları değiştirdi”
Orhangazi“2019 yılında FED’in faizleri indirmeye başlamasıyla, Türkiye ekonomisine sermaye girişleri kısıtlı miktarda da olsa devam etti ve 2019 yılını az da olsa büyüme ile kapattık. Ancak, 2019 sonu ve 2020 yılının başında bazı rakamlara baktığımızda Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkların tam olarak ortadan kalkmadığını söyleyebiliriz. 2018’de döviz kuru ve enflasyon ciddi oranda arttı ancak dış borç miktarımızda önemli bir düşüş gerçekleşmedi. Milli gelir azalırken dış borcun yüksek olması, acaba Türkiye bu borcu ödeyebilir mi tedirginliği yaratıyordu. Tam bu dönemde, Türkiye’ye dış sermaye girer mi, girerse ekonomi nasıl büyür gibi belirsiz bir ortamda, salgına yakalandık. 2020 Ocak ve Şubat aylarında, Türkiye ekonomisi 2019 yılındaki yavaşlamayı atlatabilecek mi sorusunu sorarken, Mart ayında salgının yayılması ve çeşitli tedbirlerin alınması, bütün senaryoları ve soruları değiştirdi” açıklamalarında bulundu.
 
“2020 yılında milli gelir düşecek”
Senaryoların tüm dünyada aynı şekilde değiştiğini söyleyen Orhangazi, “Türkiye’nin yüksek bir dış borcunun olması, ekonomide dış sermayeye ihtiyaç duyması işleri daha da güçleştiriyor. Yaşanan tüm belirsizlikler uluslararası sermayenin Türkiye ve benzeri ülkelerden çekilmesine yol açıyor. Mart başından bu yana uluslararası yatırımcıların Türkiye’den hızlı bir şekilde çıktığını görüyoruz. Türkiye ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı da turizm. Türkiye’nin turist sayısında yüzde 10’luk bir düşüş milli gelirde yüzde 0,5 ila yüzde 1’lik bir düşüş anlamı taşıyor. Dolayısıyla turizm sezonu yaklaşırken, koronanın sektöre etkileri nasıl olacak net bir şekilde bilinmiyor. Şimdilik sadece, tüm verileri birleştirdiğimiz zaman 2020 yılında milli gelirimizin düşeceğini biliyoruz. Ama düşüşün ne kadar olacağını öngörmek mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan IMF modeline göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 5 civarında düşmesi bekleniyor. Milli gelirin, üretimin azalması aynı zamanda işsizliğin artması olarak ortaya çıkacak” şeklinde konuştu. 
 
“Ekonominin kesintisiz devam etmesi için yeni modeller geliştirmeliyiz”
“İşsizlikle birlikte gelirlerini kaybedenlere kamu tarafından gelir desteği verilmeli ve onların satın alma güçlerinin korunarak, ekonomi dinamiğinin devamı sağlanmalı” diyen Orhangazi, şöyle konuştu, “Kamu salgınla ekonomik mücadeleye 200 milyar TL gibi çok kısıtlı bir miktar ayırdı. Bu rakamın büyük bir kısmı zor durumdaki işletme ve kişilere sağlanan kredilerin yanı sıra mevcut sosyal harcamaları ve emeklilere yapılan yardımları da kapsıyor. Bu politikalar da ekonomiye geçici çözüm oluyor. Daha kapsamlı kamu müdahaleleri gerekli”
 
Kalkınma planları yapılmalı 
“Toplumsal ve bireysel olarak, önümüzdeki kısa vadede ekonomik kalkınma yerine ekonomik küçülmeden nasıl çıkacağız sorusuna odaklanmamız gerek” diyen Orhangazi, “Kalkınma ve iktisadi büyüme gibi hedefler, devlet politikalarıyla yapılabilir. Bunlar geniş bir perspektif ve uzun vadeli planlama gerektiren politikalardır” dedi.   
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum