İZSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Talak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen geziye eşleri ile birlikte 120 kişilik bir İZSİAD heyeti katılırken, İZSİAD üyeleri Anadolu turundan güzel anılarla İzmir’e geri döndüler.
Güzel bir havada Kapadokya’nın güzelliklerini yaşayan İZSİAD üyeleri ardından Ali Talak’ın da doğduğu köy olan Karaözü Köyü’nde Kadın Muhtar Muzaffer Özdemir’in misafirperverliğinde köyü gezerek, yöresel yemeklerin tadına bakma fırsatı da buldular.
Anadolu’da özel bir köy
Tarihinde çevresinde yer alan Pamucak, Pazarören ve Hasanoğlan Köy Enstitüleri’nden en çok mezun olan sakinlerinin yaşadığı Köy olan Karaözü, okumaya yazmaya verdiği değer ve yetiştirdiği insanlarla bugün 150 bin nüfuslu bir yerleşim birimine yetecek bürokrata sahip bir köy olarak biliniyor. Fikret Otyam’ın Anadolu’da en çok sevdiği köyler arasında yer alan ve bugün Fikret Otyam Kültür Merkezi’ne sahip olan Karaözü, 2015 yılında Dünyaca ünlü Piyanistimiz Fazıl Say ile Serenad Bağcan’ın da konserine ev sahipliği yapmış ilk köy olma ünvanına da elinde bulunduruyor. Fazıl Say’ın babası Ahmet Say’ın da yolu bu köyden geçenler arasında yer alıyor. Gezide misafirleri İsmail Taştan ağırlarken, İzmir Karaözü Dernek Başkanı Yaşar Özdemir de rehberlik etti. Karaözü Derneği Başkanı Nurayşe Çolakgil de misafirlere ilgisini eksik etmezken, kadın muhtar Muzaffer Özdemir’in köy hakkında bilgiler verdi. İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçukkurt ise, köyün ileri gelenlerine Cumhuriyet’in 100. Yıl anısına özel olarak Hanri Benazus’un arşivinden oluşturulan Atatürk Albümü hediye etti.
Daha önce Sivas’a bağlı bir köy
Kayseri’ye 80 kilometre uzaklıktaki Karaözü köyü, 1953 yılına kadar Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı idi. Karaözü, bu tarihten sonra Sivas’ın Gemerek ilçesine, 1978 yılında ise yapılan halk oylaması ile Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesine bağlandı. Eskiden belde olan Karaözü Köyü Şu anda mahalle statüsünde bulunuyor. Köye ilk yerleşen ahaliye Hüsneliler adı verilmektedir, ancak bahar ve güz dönemlerinde göçerlerin sürekli yaptıkları yağmalar nedeniyle Hüsneliler 1700'lü yılların sonuna doğru burayı topluca terk etmişlerdir. Yeni gelen topluluklarla köyün yeniden kuruluş tarihi ise 1799-1800 olarak tahmin edilmektedir. Karaözü köyünde "Tohum Pınarı" ve "Memiş Pınarı" adlarını taşıyan iki büyük çeşme bulunmaktadır. Bunların suları aşağıdaki dereye doğru akarlarken gölgeli bir görüntü oluştururlar. O nedenle de bu sulara "Karaca Öz" adı verilmiştir. Daha sonra köyün ismi Karaözü olarak anılmaya başlamıştır.
Görülmeye değer Şahruh Köprüsü
Şahruh Bey tarafından yapılan Şahruh Köprüsü, Karaözü köyünde yer alan tarihi bir köprüdür. Köprünün yapım tarihine ilişkin yazılı bir bilgi yoktur. Fakat 1538 yılındaki onarımına ilişkin bir kitabe mevcuttur. Köprünün sol taraftaki üst korkuluk taşlarının arasında genişçe ortası oyuk bir taş vardır. Bu oyuk yaklaşık olarak bir insan sırtını içine alacak genişliktedir. "Kulunç Taşı" denilen bu yere insanlar sırtlarını dayarlar ve yeli (sancıyı, ağrıyı, sızıyı) aldığına inanırlar. Oturarak kuluncunu bu taşa dayayanlar sırtlarını sağa sola oynatarak tedavi olduklarını söylerler. Ayrıca buraya sırt verilerek dilek tutulması da yaygındır. Bu taş tam kıbleye karşı durmaktadır ve geçmişte mihrap olarak kullanıldığı da bilinmektedir.
Su değirmenleri
Karaözü köyü Kızılırmak vadisinin doğuya bakan yamacında yer almaktadır. Hemen alt tarafından bir dere akmaktadır. Karaözü ahalisi bu dereye bir isim koymamıştır. Genelde “Aşağı Dere” tabiri ile tanımlanmaktadır. “Yukarı Dere” ise doğal bir akarsu olmayıp Karaözü’ndeki değirmenleri döndüren, insan eli ile yapılmış su kanalıdır. Geçmişte Aşağı Dere’nin suyunun neredeyse tamamının gerektiğinde bu kanala aktarıldığı bilinmektedir. Karaözü’nde bu kanalın suyuyla çalışan üç adet değirmen sosyal hayatın ve coğrafi konumların en önemli belirleyicileri arasındadır. Bunların adları; “Yukarı Değirmen”, “Orta Değirmen”, “Aşağı Değirmen” şeklindedir. Bunlardan başka Şahruh Köprüsü'nün kuzeybatısındaki “Tahir Efendi Değirmeni”, Teneli’de “Kaya Değirmeni” denilen iki farklı değirmen, "Kadir Kahya’nın Değirmeni" ile Kel Tepe eteğindeki "Kadı Halil Değirmeni" de yine geçmişteki değirmenlerin en önemlileridir.Karaözü’nde ayrıca 1. Derece Sit olarak belirlenen bir de Tümülüs bulunmaktadır. Karaözü’ne gidenler mutlaka kaleye de benzetilen bu Tümülüs’ü ziyaret ederler.