Koronavirüs sürecinde zarar gören ilişkiler nasıl canlı tutulur?

Koronavirüs nedeniyle aynı evde haftalarını geçiren çiftlerden bazıları birçok sorunla baş etmek durumuda kaldı. Öyle ki birbirlerine tahammül edemeyecek duruma bile geldiler. Bu süreci yara almadan atlatmanın en önemli yolunun kişilerin birbirine duygusal alan açmasından geçtiğini söyleyen Dilşah Özcan, “Kişilerin aynı evde farklı alanlarda, farklı aktivitelerle uğraşması bile ilişkilerin canlı kalmasını sağlar. Birey daraldığı ortamda kendine açtığı alanla rahatlayabilir” dedi.

Koronavirüs sürecinde zarar gören ilişkiler nasıl canlı tutulur?
08 Mayıs 2020 - 16:57

Hayat normal akışında sürüp giderken, birden bire dünya tanımlayamadığı, hatta başa çıkamadığı bir virüsle karşı karşıya kaldı. Hem de en savunmasız, en beklenmedik zamanda… İnsanlar evlerine kapandı, işleriyle alakalı sorunlar yaşadı, farklı ihtiyaçlarla ilgili problemler oluştu ama en önemlisi, en temel ihtiyaçları olan hayatta kalma ihtiyaçları tehlikeye girdi. Ardından da ilişkiler etkilenmeye başladı. Peki, bu süreçte evlerine kapanan, aynı evin içinde hiç olmadığından daha uzun zaman geçiren bireylerin ilişkilerinde neler yaşanmaya başlandı? Koronavirüs evdeki ilişkileri nasıl etkiledi? DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolojik Danışman Dilşah Özcan, bu süreçte yapılan araştırmalara bakıldığında kişilerin en çok korku, kaygı, tedirginlik, çaresizlik ve üzüntü duygularını yaşadıklarının tespit edildiğinin altını çizerek bu durumu da farklı ilişki tiplerini ortaya çıkardığını ifade ediyor.

HANGİ ÇİFT, BU SÜREÇTEN NASIL ETKİLENDİ?

Korkunun, tedirginliğin ve endişenin baskın olduğu “kontrollü gerginler ve endişeli çiftlerde” üzüntü duygusu ön plana çıktığını anlatan Psk. Dan. Dilşah Özcan, bu kişilerin yaşanılanları üzüntüyle karşılayıp zaman zaman kontrollerini kaybederek panik haliyle hareket ettiklerini belirtiyor. Kah dengeli kah endişeli davranmaya çalışan “kırılgan ruhsal denge”ye sahip çiftlerin ilişkilerinde bir uçtan bir uca savrulabildiklerini söyleyen Psk. Dan. Özcan, şöyle devam ediyor: “Bu çiftler kimi zaman birbirlerinin boğarken kimi zaman da birbirlerine sımsıkı sarılarak destek olmaya çalıştı. Ruhsal dengesizliğin en dibini yaşayarak, bir uçtan öteki uca giderken, geçişlerin verdiği dalgalanmalarda yoruldular, yıprandılar. Alınan tedbirleri sakinlikle karşılayan, yetkililerin belirttiği önlemlere uyan, gündelik hayatlarının ritmini neredeyse bozmayan “tedbirli sakin çiftler” ise bu süreçte duygularını daha iyi regüle edip, ilişkilerinde sakin ve stabil kalabilmeyi başarabildi.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum