HABER: LEVENT HAMURCUOĞLUEGEMENLİK - İzmir Ticaret Borsası (İTB) Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer’in idaresinde yapılan meclise İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ile basın mensupları katıldı.Gündem maddesine göre İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, meclis kürsüsünden ekonomik ve güncel konular ile aylık faaliyetler konusunda görüşlerini açıkladı.“PAMUK ÜRETİCİSİ PARA KAZANMIYOR”Bir gelenek haline getirdiğimiz Ulusal Pamuk Zirvesi’nin yedincisi, geçtiğimiz hafta sonu Ulusal Pamuk Konseyi tarafından gerçekleştirildi. Pamuk, ülkemiz için stratejik öneme sahip bir tarımsal ürün olarak, 33 milyar dolar ihracat gerçekleştiren tekstil ve konfeksiyon ihracatımızın da temel hammaddesi olduğunu ifade eden İTB Başkan Yardımcısı Bülent Uçak; “Sektör paydaşları olarak pamuğun üretimi, ticareti ve tüketimi konularını zirvede detaylı bir şekilde değerlendirdik. Toplantıda bir kez daha ortaya çıktı ki, diğer tüm ürünlerimizde olduğu gibi pamuk için de ‘sürdürülebilir üretim ve ticaret’ günümüzün en önemli konularının başında gelmektedir” dedi.Ulusal Pamuk Zirvesi Zirvesi toplantısında yapılan değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan hususları açıklayan Uçak, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Birincisi, pamuk üreticimiz maalesef son üç sezondur para kazanamıyor. Çiğitli pamuk ortalama fiyatı; 2022 yılında 15,7 lira, 2023 yılında 19,1 lira ve içinde bulunduğumuz sezonda ise 23,1 lira oldu. Son üç sezonda tarımsal girdi fiyat endeksinin yüzde 135 arttığı, prim miktarının ise, değişmeden 1,6 lira olarak kaldığı düşündüğünde pamuk üreticimizin durumu net olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle üretimin sürdürülebilirliği için prim miktarının maliyet artışlarını telafi edecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir.İkincisi; son yıllarda enerji, işçilik ve finansman maliyetlerindeki artışlar tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde sektörde çok sayıda firma üretimini, başta Mısır olmak üzere başka ülkelere taşıdı. Son 1-2 yıldır ihracatta artış yaşanmaması ve sektörün istihdamının 250-300 bin kişi azalması da yaşanan sıkıntıların bir göstergesidir. Bu nedenle tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün rekabet gücünün tekrar kazandırılmasına yönelik önlemleri zaman kaybetmeden hayata geçirmeliyiz.Üçüncüsü; tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün rekabet güçlerinden birisi önemli bir pamuk üreticisi olmamızdan kaynaklanıyor. Ancak, sanayimizin ihtiyacı olan kaliteli hammadde için pamuğun hem üretim aşamasındaki hem de işlenme aşamasındaki standartlarını yükseltmek zorundayız. Bu amaçla tohumdan hasada kadar üretim süreçlerimizi iyileştirmeli, aynı zamanda çırçır işletmelerimizin çalışma koşullarını yeniden düzenlemeliyiz.Dördüncüsü; sürdürülebilir pamuk üretimi hem rekabet açısından hem de ekosistemimizi korumak açısından büyük önem taşıyor. Organik, iyi tarım uygulamaları, BCI ve onarıcı tarım sistemleri gibi her türlü sürdürülebilir pamuk üretimini artırmak için destekleme mekanizmalarını hayata geçirmeliyiz. Bu desteklerin nihai ürüne kadar devam edebilmesi için sadece ülkemiz pamuklarına ait bir standart olan ‘GMO FREE Turkish Cotton’ belgelendirmesinin bir ön koşul olmasının uygun olacağını düşünüyoruz.Beşincisi ise, özellikle Avrupa’da doğal elyaflar ile sentetik elyaflar arasında hangisinin daha sürdürülebilir olduğuna ilişkin önemli bir rekabet söz konusu. Ülkemizin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki rekabet avantajının daha çok doğal elyaflardan yana olduğunu düşünürsek, Avrupa’daki doğal elyaf ve sentetik elyaf karşılaştırmalarında daha aktif rol almalı, görüş ve tezlerimizi daha güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız.”
Ekonomi
Yayınlanma: 25 Şubat 2025 - 18:04
Pamuk üreticisi darboğazda
Ekonomi
25 Şubat 2025 - 18:04