Türkiye, obezitede Avrupa birincisi

EGEMENLİK - Günümüzün hareketsiz ve stresli yaşam koşulları nedeniyle giderek yaygınlaşan obezite, toplum sağlığını ve yaşamı tehdit ediyor.

Türkiye'de her 3 kişiden birinin obez olduğunu belirten Özel Sağlık Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç Dr. İsmail Yaman, son çalışmalara göre Türkiye'nin obezitede Avrupa birincisi olduğuna dikkat çekti.

Obezitenin, en basit şekliyle vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ birikmesi olduğunu belirten Yaman, “Dünya sağlık örgütüne göre bu oran erkeklerde vücut ağırlığının yüzde 25'i, kadınlarda yüzde 30’unu geçmesidir. Obezitenin belirlenmesinde en yaygın olarak kullanılan metodu vücut kitle indeksi (VKİ) ya da kısaca kilo - boy oranı olarak ifade edebiliriz. VKİ 30 ve üzerinde ise obezite, 40’ın üzerinde ise morbid obeziteyle karşı karşıyayız demektir. Bel çevresi de nadir de olsa kullanılan değerlendirme yöntemlerinden biridir. Kadında 88 cm, erkekte 102 cm’nin üzerinde olması obezite göstergesidir” diye konuştu.

Obezitenin tüm dünyada sigaraya bağlı ölümlerin ardından ikinci en sık önlenebilir ölüm nedeni olduğunu kaydeden Doç. Dr. İsmail Yaman şunları söyledi: “Obezite, ölümcül olabilecek yandaş hastalıklara neden olur. Obezite; insülin direnci, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp, eklem problemleri, uyku apnesi, kısırlık gibi onlarca ek hastalığa yol açabilen bir hastalıktır. Obezite kozmetik bir sorun değil, ölümcül ek hastalıklara neden olabilen, sık görülen ve tedavisinin şart olduğu bir halk sağlığı sorunudur. Öncelikle hasta detaylı analizlerden geçirilmeli, obezitenin herhangi bir organik sebebi veya ilaç kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ortaya konmalıdır. Böyle bir sorun yok ise diyet ve egzersiz gibi yaşam şekli değişiklikleri denenmelidir. Bu şekilde kilo veremeyen ya da verdiği kiloları geri alan bireylere mide balonu ve cerrahi tedavi uygulanır”

Doç. Dr. İsmail Yaman şu bilgileri verdi: “Ameliyat olan hastalar hastanede 2 gün yatıp 3'üncü gün taburcu olur. Taburcu olurken hiçbir hastamıza ağrı kesici verilmeden ve yürüyüşlere başlaması önerilerek taburcu edilmektedir. Özellikle masa başı iş yapan hastalarımızın çoğu 7 ya da 10'uncu günde işe başlamış olur. Obezite cerrahisi sonrası uygun yöntem ve uygun hasta seçimiyle yüzde 80 - 90 tam iyileşme sağlanabilir. Kişiler yeniden toplumsal yaşama döner ve kaybolan özgüvenlerini yeniden kazanır. Hastaların doğru yaşam alışkanlıkları edinmesi sağlanamaz ise %10’u geri kilo alır. Hastaya düşen sorumluluklar, takiplere uyum sağlaması, su miktarını yüksek tutmak, alkol ve gazlı içeceklerden mümkün oldukça uzak durmak ve günlük yarım saat kadar egzersiz veya en azından yürüyüş yapmaktır.”

Obezitede tedavi ve takibin profesyonel ve multidisipliner bir ekip gerektirdiğini hatırlatan Yaman, “Bizim hastalarımızın yarısından fazlası yurt dışı ya da şehir dışından gelmektedir. Bu hastaların takibiyle ilgilenen benimle birlikte ciddi emek veren profesyonel bir ekip var. Her gün gerek hazırlık, gerek ameliyat, gerekse hasta ve sonuç değerlendirme aşamasındaki her türlü destekleri adına tüm ekibe de teşekkürlerimi iletmek istiyorum” diye konuştu.