Cumhuriyet Halk Partisi PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamaoğlu’nun Erzurum mitinginde saldırıya uğraması ve yaşananlara ilişkin bir açıklama yaptı. Türkiye’de artan kutuplaşma ikliminin şiddet doğurduğunu belirten Nalbantoğlu; tepkisini şu sözlerle ifade etti; “Öteki beriki; benden senden diye diye; gelinen nokta işte bu: Şiddet, provokasyon ve masumiyetin yok oluşu! Bir selamlamayı tehlike gören, çok daha vahim sonuçlar doğuracak bir eyleme seyirci kalanlar yaşananların sorumlusudur.”
Seyirci ve sessiz kalınamaz…
Siyaset dilinin birleştirici olması gerektiğini belirten CHP Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu; sözlerini şöyle sürdürdü; “Siyasi gerilim, yaşanan kaos ortamının; bu ülkenin yakın tarihinde aydınların bir otel odasında yakılmasına neden olduğuna tanıklık ettik. Daha da yakına gelelim, seçim büroları taşlandı. Erzurum’da yaşananları, miting izni var mıydı, yok muydu gibi bir noktaya taşımak, bile isteye gerçeğinden kopararak değerlendirmek, gaflettir. Olay büyüyebilir, insanlar ölebilirdi. Sorun, çorap söküğü haline gelebilecek kadar büyüktür. Toplumun önemli bir kesiminde baş gösteren şiddet ruhu; oluk oluk kanayan bir yara haline gelmiştir. Halkın, kendisine çevirdiği bir savaş aleti haline gelmiştir. Nefret, nefreti getiriyor. Bu olup bitene; seyirci kalmak, sessiz kalmak olanaksız. Toplumsal barış için, hemen şimdi; diyoruz. Halkı birbirine kırdırmayacak, birbirine düşman etmeyecek özgürlükçü ve hoşgörülü yeni bir düzen için zamanı geldi; diyoruz.”
Bağımlı değil, bağımsız…
Açıklamasında; “Emin ve sakin adımlarla 14 Mayıs sandığına gitmek ve bu gidişe dur demek zorundayız “vurgusu yapan Rıfat Nalbantoğlu; “Kendini ifade etmenin taşla sopayla olmadığı bir ülkenin özlemini hepimiz duyuyoruz. Erzurum’da Ekrem Başkanımızın halkla buluşmasını durdurmak adına, küçücük çocukların yaralanmasını göze alacak kadar körleşenlerin farkında olması gereken şu ki; bu bir girdaptır. Toplumun tamamını, onları da içine çeken bir girdaptır. Bu girdaptan kurtulmanın tek yolu da; doğru seçimdir. Korkmadan, yılmadan değişimin önünü açmaktır. Milletin iradesine yine milletin kendisinin sahip çıkacağı bir sistemdir. Bağımlı değil, bağımsız bir millet iradesi yaratmaktır. Bu nedenle; tüm yurttaşlarımızı sandığa davet ediyoruz. 14 Mayıs’ta verecekleri karar, kendi akıbetlerini belirleyecek.”