"Cumhuriyetimizin kıymetini bilelim"

İzmir Mali Müşavirler Odası Sekreteri Mehmet Kuzu, Cumhuriyetin 100. Yılı dolayısıyla bir yazı kaleme aldı. Kuzu yazısında, “Mutlak bağımsızlığı ve egemenliğin kayıtsız şartsız milletimize teslimini şiar edinen Cumhuriyetimizi, ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin ötesine taşıma idealimizin en önemli güvencesi olarak görüyoruz” diyerek daha sonra şu görüşlere yer verdi:

"Cumhuriyetimizin kıymetini bilelim"
29 Ekim 2023 - 02:43 - Güncelleme: 29 Ekim 2023 - 02:49
HABER: LEVENT HAMURCUOĞLU

Türkiye'nin tarih sahnesindeki en önemli dönüm noktalarından biri Cumhuriyet'in ilanıdır. 29 Ekim 1923, ülke tarihi büyük bir dönüşümün ve yeniden yapılanmanın başlangıcı oldu. Cumhuriyetin ilanı, Türkiye'nin sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda birçok önemli dönüşümü başlattığı bir milat olarak kabul ediliyor. Ancak, bu büyük değişimin ardındaki yolculuk oldukça uzun ve zorlu bir süreçti.

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü

Türk devlet tarihinin en büyük ve en uzun soluklu imparatorluğu olan Osmanlı, I. Dünya Savaşı'nda aldığı yenilgi sonrası büyük bir buhrana girdi. Avrupalıların uzun yıllardır “Hasta Adam” olarak nitelendirdiği imparatorluk, bu yenilgi ile birlikte adeta ölüm döşeğine düşmüştü. Yenilginin ardından yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar bağımsızlığı karakteri olarak benimseyen Türkler için yeni bir bağımsızlık mücadelesinin temellerini oluşturdu. Uluslararası emperyalistlerin içeride ve dışarıda Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşma çabaları, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin de başlangıcını işaret ederken, Cumhuriyet'in temellerini atmada önemli bir adımdı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliği

Cumhuriyetin öncüsü ve Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk ve dünya tarihindeki kilit isimlerden biridir. Atatürk, yaşananlar karşısında bağımsız mücadelesinin fitilini ateşlemiş ve 1919 yılında Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine ilham veren Atatürk, bu dönemde ordunun ve halkın yaşadığı zorlukların gerçekliğinin farkında olarak stratejiler oluşturdu. Anadolu'nun dört bir yanında çeşitli cephelerde savaşlar yaşandı ve Türk milleti, bağımsızlık mücadelesini desteklemek için Atatürk önderliğinde büyük fedakarlıklar gösterdi. Atatürk'ün liderliği, sadece askeri alanda değil aynı zamanda politika, eğitim, kültür ve sosyal reformlar konusundaki kararlılığıyla da dikkat çekti. Atatürk, Türkiye'yi modern bir ulus olarak yeniden inşa etmek için önemli adımlar attı. Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmada kritik bir rol oynadı ve ülkeyi daha aydınlık bir geleceğe taşıdı.

Kurtuluş Savaşı ve Lozan Antlaşması

Türk milleti, Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci güçlere karşı büyük bir direniş sergileyerek bağımsızlık mücadelesi verdi. Bu zorlu süreç, Sakarya Meydan Muharebesi gibi tarihi zaferlerle doluydu. Türk ordusu milli birlik ve azimle, düşman güçlerine karşı başarıyla mücadele etti. 1923 yılında, Lozan Antlaşması ile Türkiye'nin bağımsızlığı ve sınırları resmen tanındı. Bu antlaşma, Türkiye'nin egemenliğini uluslararası alanda kabul eden ve yeni bir devletin doğuşunu simgeleyen tarihi bir dönüm noktasıydı. Lozan Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü sağlama konusundaki kararlılığını vurgulayan bir belge olarak tarih sahnesindeki yerini aldı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı

29 Ekim 1923 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği büyük bir milat olarak tarihe geçti. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve bu tarihten itibaren ülke, çağdaşlaşma ve modernleşme yolunda büyük adımlar attı. Cumhuriyetin ilanı, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu işaret ederken, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin de zaferini simgeliyordu. Bu yeni dönemde, laiklik ilkesi benimsendi ve din ile devlet işleri ayrıldı. Eğitim, ekonomi, hukuk ve kültür alanlarında köklü reformlar gerçekleştirildi. Türkiye, uluslararası alanda saygın bir aktör olarak sahneye çıktı. Cumhuriyet, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde geleceğe umutla bakmasını sağladı ve bugünkü Türkiye'nin temellerini attı.

İnkılaplar dönemi başladı 

Cumhuriyet dönemi Türkiye için dönüm noktasıydı. Laiklik ve eğitim reformları, devlet ve din işlerini ayırarak çağdaşlaşmayı simgeliyordu. Bu, dini etkilerin devlet politikalarından çıkarılmasını sağlarken, toplumsal çeşitliliği destekledi. Eğitimdeki değişiklikler, okuryazarlık oranını artırarak bilimsel bir eğitim sistemini benimsedi. Türkiye, bu dönemde demokratikleşme ve ekonomik kalkınma alanında önemli adımlar attı. Çok partili sisteme geçiş 1946 seçimleriyle gerçekleşti ve demokrasiyi güçlendirdi. Ekonomik olarak, Kalkınma Planları sanayiyi genişletti, altyapıyı geliştirdi ve tarımı modernleştirdi. Sonuç olarak, Türkiye ekonomik büyüme ve kalkınma konusunda önemli ilerlemeler kaydetti.

Cumhuriyet, büyük bedellerle kazandığımız millî şerefimizin adı, çağın ötesinde bir istikbâl hayâli kurabilme özgürlüğüdür. Cumhuriyet bu ülkede, lâikliğin, adaletin, insana yakışır şekilde ve eşit haklarla yaşamanın teminâtıdır. Atamızın bu mukaddes eserini ve mîrasını muhafaza ve müdafaa etmek ise bizim birinci vazifemizdir. Memleketimize olan sevgi ve bağlılığımızla ülkemize hizmet etmeye, Cumhuriyetimizi ve onun değerlerini her tür şerâitte yaşatmaya ve muhafaza etmeye aynı kararlılıkla devâm edeceğiz. Lâikliği temel almayan hiçbir demokrasi, gerçek mânâda demokrasi sayılamaz. Yüce Atatürk’ün Türkiye için çizdiği yol hâlâ tek geçerli yoldur; çünkü aklın ve bilimin yoludur. ‘Dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir, yanlışlıktır.’ Atatürk’ün bu vecîzesinden hareketle Cumhuriyetin ikinci asrında da bu istikâmetten şaşmadan, azimle çalışmayı sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! Yaşasın Atatürk ve O’nun temsil ettiği yüce değerler! Çok yaşa lâik, demokratik ve çağdaş Cumhuriyet.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum