Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Yoksul ülkenin yoksul kadınları

25 Şubat 2024 - 13:05

Dünya tarihinin geçmişine baktığımızda, önemli ve devrim niteliğindeki değişim ve dönüşümlerin arkasında, kadınların büyük bir rol aldıklarını görmekteyiz. İnsanlık tarihindeki bütün isyanları ABD’de bir tekstil fabrikasında çalışan emekçi kadın işçilerin isyanı gibi, ilk isyanları yoksul ve cesur kadınlar başlatmıştır.

Ülkemizde, kadının genel durumuna baktığımızda, TÜİK verilerine göre, Türkiye’de iş gücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. Geri kalan 7'si ya iş bulamıyor, ya da çalıştırılmıyor. 12 milyon kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına giremiyor.

100 yılın yoksul günlerini yaşatan en gerici ittifakı olan cumhur ittifakı ve yandaşları saraylarında halktan izole edilmiş bir şekilde yaşarken, yönetme yetkisi veren halkın büyük bir kısmı özellikle kadınlar işsiz ve yoksul, perişan bir halde yaşamaya çalışıyor. Ya tarikatların avına düşmüş, ya da fuhuş ve uyuşturucu tacirlerin tuzağına düşmüş binlerce yoksul, kimsesiz kadınlar vardır. Bu kadınlar kendi kaderlerine terk edilmiştir. Tecavüz ve taciz ölüme şiddete maruz bırakılmıştır.

İktidar tarafından, kadınların yasal haklarını koruyan düzenlemeler yapılmadığı için kadın evinde ve sokakta güvensiz, kendi ülkesinde mülteci gibi yaşar hale gelmiştir. 

Ülkedeki yüksek enflasyon en fazla yoksul kadınları dolayısı ile çocukları etkiledi. Kadın ailesine sağlıklı ve besleyici hijyen bir ortamda bir tabak yemek yapmak için kendini perişan ediyor. Pazar yerlerine akşamüstü gidip topladığı çürük yiyeceklerle mutfakta bir şeyler yapmasının ızdırabını çekiyor. Ülkemizde bu durumda yaşayan binlerce yoksul kadın var.

Geçenlerde yoksul bir kadınla yapılan röportajda; 

Oğlum epilepsi hastası, eşim 2 haftadır hastanede yatıyor. Kendisinin de çok hasta olduğunu, hastalıktan ölüyorum, kendime bile bakamıyorum, paramız yok dolabım boş, kendimi çok mağdur hissediyorum. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Cebimde 100 lira var. Bebek bezi mi satın almalı mıyım? Süt mü? Yoksa yemeklik yağ mı alayım, çelişkisi içindeyim diyor. Kısaca zor durumdayım. Bize yardım edecek kimse yok devlet bize sahip çıkmıyor. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Ağlayarak duygularını dile getiriyor. 

Bu ve buna benzer örnekleri sıralamak mümkün. Yoksulluk içinde yaşama mücadelesi veren kadınlar fiziksel ve ruhen büyük psikolojik sorunlarla baş başa kalıyorlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, çocuklarına ve ailesine bakamıyor, bu nedenle kaygıya, depresyona yenik düşüyorlar.  

Tıp uzmanları, psikiyatrik ilaç kullanımında "ciddi bir artışa" işaret ederek, artan zihinsel hastalık seviyelerine karşı alarma geçtiklerini söylüyorlar.

Öte yandan Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin 2023 yılı anketine katılan kadınların üçte ikisi maddi sıkıntılar nedeniyle, depresyonda olduklarını söyledi.

Türkiye'de son yıllarda aşırı yoksulluk nedeniyle binlerce kişi öldü veya intihar etti, sizce de çoğunluğunun kadınların olduğunu ilginç değil mi?  

Yoksul kadınlarının durumunu en iyi anlatan ve ibret dolu bir hikâyeyi olduğu gibi aktararak yazıma son vermek istedim. 

Hazreti Ömer, halkın sorunlarına yakin şahit olmak için, Medine sokaklarında yalnız başına dolaşır, özellikle gece vakti, köşe mahallelerde gezinirdi. Bir gece vakti yine böyle gezinirken kuytu bir mahallede geç saatte ışık yanan bir çadır gözüne çarpmış, bir ihtiyaçları vardır diyerek çadıra yönelmiş. Çadırın yakınına geldiğinde feryat-figan eden çocuk sesleriyle irkilmiş. Çadırın girişini biraz aralayıp içeriye bakmış, yaşlı bir kadıncağız ateş üzerinde olan bir kazanı karıştırıp durmakta.

Hazret-i Ömer yaşlı kadına seslenerek müsaade isteyip çadıra girmiş. 

Bir de ne görsün, kadının ateş üzerine koyduğu kazanın içinde sadece su ve taş var. 

Kadına durumu sormuş.

Kadın cevap vermiş:

Çocuklar üç günden beri aç! Yemek pişiriyormuşum gibi yaparak, onları avutuyor ve uyumalarını bekliyorum.

Bu cevabı alan Ömer, kendisini tanıtmadan kadına söylenmiş:

Peki, neden Halife Ömer’e gidip, durumunu anlatmıyorsun!

Kadın, günümüz yöneticilerine ibret olması gereken şu cevabı vermiş:

Eğer Ömer, Medine’nin bir mahallesinde üç yetim çocuğun açlıktan feryatlarından habersiz ise ne demeye HİLAFET MAKAMINDA OTURUYOR!

Bu olay ülkeye adalet getireceğiz iddiası ile iktidara gelip, iktidara geldikten sonra, adaleti ve hemen hemen her şeyi yok eden AKP iktidarını anlatmıyor mu ne dersiniz?



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum