Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Siyasette (politik) yozlaşma

11 Şubat 2022 - 11:26

Özellikle demokratik değerlerin uygulanmadığı, gelişmekte olan ülkelerde kamuoyu gündeminde sıklıkla yer alan “Politik yozlaşma” nedir?

Kısaca tanımlamak gerekirse, yozlaşma; genel anlamıyla bozulma, dejenere olma şeklinde tanımlandığı gibi, toplumsal anlamda ise, kamu kaynaklarını özel çıkarlarına yönelik olarak kullanma, ahlaki değerlerinden sapma şeklinde tanımlanmaktadır. 

Bu tanımlardan yola çıkarak; siyasette yozlaşma kavramlarından en önemlisi yolsuzluk kavramıdır. Yolsuzluk ise, geniş anlamda kural dışılık, haksız kazanç elde etmektir. Bu anlamıyla hem ulusal hem de küresel boyutta bir salgın hastalık şeklinde dünyanın ve ülkemizin gündeminde her zaman yer almıştır. 

Karşılıklı çıkar sağlama ilişkileri çerçevesinde, günümüz demokrasilerinde seçmen, politikacı, bürokrat ve çıkar grupları arasında ulusal kaynakların ve yeraltı zenginliklerinin yağmalanmasına ilişkin kurulmuş bir sistemdir. Bu sistem devam ettiği sürece, yozlaşma kamuoyu gündeminde yer almaya devam edecektir. 

Yine politik yozlaşma, toplumda meydana gelen bir kirliliktir. İnsanların düşünce, tutum ve davranışlarında; geleneklere, genel ahlaka, toplumu düzenleyen hukuk kurallarına aykırı hareket etmesi olarak ifade edilebilir. Ülkemizde olduğu gibi iktidara gelen siyasal partinin, kendi yandaşlarına ve partilerine köşeyi dönme ve kolay para kazanma olanaklarını sunması gerçeği de siyasette yozlaşmanın bir örneğidir.

Ülkemizdeki siyasetin yozlaşması demokrasinin yozlaşmasıyla eş değerdir. Bu görüşü dikkate aldığımızda, ülkemizdeki politik yozlaşma, demokratik değerlerin özgürlük, eşitlik, adalet gibi kuralların işletilmemesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. 

Bu günkü iktidar ile daha çok bozulan, siyasette (politik) yozlaşmaya sebep olan birkaç önemli unsur vardır. 

Günümüzde daha çok partilerin kısır çekişmeleri, bölünüp yeni partilerin kurulması, siyasilerin ölçüsüz vaatleri, muhalefet ve iktidar dönemlerinde birbirine zıt görüntü ve icraatları, ihale ve iş takipçiliği, halk tarafından parlamentoya ve milletvekillerine duyulan güvensizlik gibi pek çok olumsuzluklar, siyasette yozlaşmanın başında gelen en önemli unsurlardır. 

Ülkemizde, toplumun büyük bir kesimi işini kurallara göre yapmasına ve çok çalışmasına rağmen, açlık sınırında yaşarken; toplumun diğer bir azınlık kesiminin çalışmadan, emek vermeden, alın teri dökmeden kolay yoldan para kazanması, halk arasında tepki yaratan önemli bir unsurdur. 

Özellikle enflasyonist dönemlerde ülkemizde olduğu gibi siyasileri arkasına alarak, köşe dönmecilik, havadan para kazanma, dolandırıcılık toplumda yaygınlaşmaktadır. Çalışmadan, üretmeden, tasarruf etmeden, kurnazlıkla iktidarın gücünü kullanma fırsatını yakalayarak zenginleşme; toplumun bazı değerlerini yok etmekte, siyasette yozlaşmayı derinleştirmektedir. 

Ülkemizde siyasette yozlaşma kavramını kırmak için, toplumun tüm kesimlerinin; politikacı, bürokrat, sanayici, işçi, memur, yargı mensupları, öğretim görevlileri, sendika temsilcilerinin el ele vererek mücadele etmesi ile bu sorunun üstesinden gelinebilir.

Bu kötü gidişin tek sorumlusu tabi ki siyasiler değil, bizler de sorumluyuz. Sorgulamıyoruz, sessiz kalıyoruz, en kötüsü ise çok çabuk kabulleniyoruz ve yapılanları unutuyoruz. Peki ne yapılmalı? Öncelikle temiz ve kültürlü bir toplum yaratmak için eğitim şart. Daha sonra yapılması gereken ise, özgürlükçü ve demokratik değerlerin tüm kuralları ile uygulanması, kalıcı ve caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. 

Bunların yapılması halinde, yozlaşmış siyaset ve bozuk sistemin önüne geçilmesi mümkündür.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ali Akın
    2 yıl önce
    Kapitalist ekonomiler her alanda tekelleşmeyi teşvik ederek kontrolü elinde tutmak ve böylelikle daha fazla kazanç elde ederek küçük sermaye guruplarını, Kobi’leri, küçük esnafı yok ederek kendi bünyelerine katmak isterler. Muhasebe mesleğinde şirketleşme; ister istemez birçok meslek mensubunu işinden işinden edecek ve baba mesleği olarak devam edenleri mutsuz edecektir. Beğensek beğenmesek de Günümüzün trendi şirketleşme yönündedir. Öngörülü meslek mensuplarımızı bu nedenle kutluyorum.