Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı

Feyzullah Topçu Mali Hukuk Bilim Uzmanı


Kötü yönetiliyoruz

22 Ekim 2021 - 16:44 - Güncelleme: 22 Ekim 2021 - 21:24

Ülke olarak uzun süredir iyi yönetilemedik. İktidarlarda bulunan yöneticilerimizce uygulanan yanlış politikalar ve plansızlık-programsızlık yüzünden başta ekonomi ve sosyal alan olmak üzere, yaşamın her kesiminde ülke olarak çıkışlı inişli günler yaşadık. Şöyle bir geçmişten bugüne dek ülke olarak yaşadıklarımızı hatırlamak için bilgilerimizi tazeleyecek olursak konuyu net olarak kavramış oluruz.

Ülkemizde 2000 yılında bankacılık, finans alanında yaşanan olumsuzluklar ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle, 2001 yılında davet üzerine gelen Kemal Derviş Dünya Bankası’ndaki görevini bırakarak, Bülent Ecevit Hükümeti'nde ekonomiden sorumlu devlet bakanı görevini üstlendi.
Derviş, göreve başlar başlamaz, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereleri yürüterek, alınan tedbirler doğrultusunda kısa sürede mali krizin asgari hasarla atlatılmasını sağlamış oldu.

Başlattığı bazı yapısal reformlarla sürdürülebilir bir ekonomik program uygulandı. Bu sayede dünyada ve ülkemizde başlamış olan ekonomik kırılganlık ve krizleri hafif atlatmış olduk.
Ülke olarak bu dönemde gösterdiği ekonomik ve sosyal kalkınma performansla, istihdam ve gelirlerin artmasına üst-orta gelirli bir ülke haline getirilmesinde, bu dönemde alınan yapısal ekonomik kararlar etkili olmuştur.

Daha sonra ülkemizde yaşanan siyasi kriz nedeniyle, erken seçime gidilmiş; yapılan bu seçimde AKP tek başına iktidara gelmiştir.
AKP’nin seçim öncesi ve sonrası demokrasi, hukuk, ekonomik ve sosyal alanlarında verdikleri olumlu mesajlar, siyasi iklimin değişmesine sebep olmuş, ülkede yaşayan insanlara umut ve güven vermiş, halk arasında olumlu bir hava yaratmıştır.

İktidarın ilk döneminde, birçok alanda iddialı reformları ve sıkı maliye politikası uygulanması uzun vadeli odaklanmayı sürdürdü ve hükümet programları dar gelirlileri, savunmasız grupları ve dezavantajlı bölgeleri hedef aldı. Fakirlik biraz daha azaldı. Aşırı yoksulluk kısmen de olsa düştü.

Bu süre zarfında ülkemiz hızla kentleşti. Güçlü makroekonomik ve maliye politikası ile dış ticarete ve finansa açıldı. Birçok yasa ve düzenlemeyi Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu hale getirmeye gayret edildi. Bu reformlar sayesinde 2008 küresel mali krizi hafif atlattık. Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi kriz bizi teğet geçti.

AKP hükümeti uzun süre, Kemal Derviş’in ekonomik programını ufak tefek revize ederek uyguladı ve özellikle ekonomide kısmen de olsa başarılı oldu.  Daha sonra alınan yanlış ekonomik kararlar, plansızlık ve öngörürsüzlük, önemli kurumların başına atanan liyakatsiz yöneticiler, adam kayırmalar, “Az olsun, benim olsun” anlayışı ve ekonominin yetersiz, bilgisiz yöneticilere teslim edilmesi sonucu, ülke olarak ekonomik dalgalanmalar, çıkışlar ve inişler yaşamaya başladık.

Ekip ve orta akıldan yoksun, her konuda birilerinin talimatına göre karar veren yöneticiler ile ekonomi sürdürülebilir bir plan ve program dahilinde yönetilememiş; bu nedende dünyada ve ülkedeki en küçük ekonomik dalgalanma ve olumsuzluklar karşısında, ekonomik ve mali krizler yaşanmıştır.

Bu süreçte artan enflasyon ve işsizlik, daralan yatırımlar, kurumsal ve finansal sektör kırılganlıkları ve düzeltici politika eylemlerinin ve reformların düzensiz uygulanması göz önüne alındığında, genel makroekonomik tablo daha kırılgan ve belirsizlikler ile alt bölgede devam eden jeopolitik gerilimler nedeniyle önemli dış rüzgârlar da etkili olmuştur.

Diğer yandan kamu maliyesi dengesini bozan hatalı yatırımlar ve işler ekonomik dengemizi bozmuş, yapılan yap-işlet-devret garantili sözleşmeli ihaleli işler ve yatırımlar sadece üç-beş korumalı şirketin servetlerine servet katmalarına vesile olmuştur. Kamunun olası zararlarına göz yumulmuştur. Ayrıca AKP hükümeti, seçim öncesi usulsüzlükler ve yolsuzlukla mücadele sözü vermiş, ancak bu sözünü tutmamış; tersi olmuş, yolsuzluk ve usulsüzlükler giderek artmıştır. Bu nedenle, halkın büyük bir kesiminin tepkisini çekmiş, iktidara olan güven sarsılmıştır.

Bu olumsuzlar içinde Mart 2018'de, büyük bir krize giren ülkemiz ekonomisi, banka faizlerinin yükseltilmesi ve yabancı yatırımcıların ve spekülatörlerin Türkiye'ye erişimi ile ilgili geçici önlemler alınmasının ardından, 2019'un sonunda göreli olarak bu krizden çıkabildik.  Ülkemize yönlendirilen yatırım fırsatlarının değerlendirilmesiyle, tam da ülke ekonomisi az da olsa toparlanırken, beklenmedik 2020’de coronavirüs krizi ile yaşanan durgunluk nedeniyle daha ağır bir darbe aldık. 2020 yılının başında coronavirüs pandemisi, özellikle ülkemiz ekonomisinin daralmasıyla birlikte, finansal ve ticari olarak zayıf olan ekonomimizi vurdu.

Kısa sürede pandemi ile ilgili kalıcı tedbirler alınmadığı için günü birlik geçici kararların alınması yeterli olmadı. Bu sebeple halkın güvenini yitiren hükümet, panikledi ve hata yapmaya başladı. Bütün ekonomik dengelerin bozulmasına, dar gelirlilerin pandemi kıskacında ezilmesine, yoksulluğun artmasına sebep oldu.

Ekonominin temel taşı olan kurum ve kuruluşlar kötü yönetildiği için ve hükümetin uyguladığı yanlış politikalar yüzünden, paramızın değer kaybına, enflasyonun yükselmesine, kurun artmasına ve bütün ekonomik değerlerinin bozulmasına neden oldu.

Bunlardan;
Cumhurbaşkanın Merkez Bankası’na sürekli müdahale etmesi sonucu Merkez Bankası bağımsızlığını yitirmiş, karşı çıkan başkanları görevden alınmıştır. İyi yönetilemeyen Merkez Bankası’nın rezervlerinin azalmasına ve geçici çözümlerin başarısızlıkla sonuçlanmasına, başta Maliye Bakanı olmak üzere Merkez Bankası Başkanı’nın da sıkça değiştirilmesi olumlu sonuç vermemiş; dövizin ateşini söndürememiştir.

Türk Lirası’nın son yıllarda giderek artan bir şekilde değer kaybetmesi yerel yatırımcıların dövize güvenmesine, birçok Türk mevduatının yerel bankalarda dövize ve altına çevrilmesine neden oldu.

Ülke olarak üretmiyoruz. Hemen hemen her şeyi ithal eden ve bu sebeple borçlanan, yaptığı ihracat ithalatı karşılayamayan, sürekli dış açık veren bir ülke duruma geldik. 

Dış politikada yaşanan yanlışlıklar, barışçıl ve uzlaştırıcı politikalar yerine gergin ve ayrıştırıcı politika izlenmesi, neredeyse tüm komşularımızla, Avrupa ülkeleriyle ve müttefik ülkelerle güvenli ve huzurlu bir ilişkimiz olmamasına neden olmaktadır. Atatürk’ün dediği gibi, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ülküsünü bir türlü hayata geçiremedik.

Bir ülkenin olmazsa olmazı olan adalet ve yargı siyasalaştırılmış hak ve eşitlik, özgürlük alanları kapatılmış, demokratikleşme ve AB uyum yasaları ve reformlar hayata geçirilmemiştir.

Eğitim ve sağlık kötü yönetildiği için, birden fazla sorunlar yaşanıyor olması, halkın temel hakkı olan bu alanlarda geleceğe yönelik plan ve program yapılamaması, bu alanlarda sorunların giderek artmasına neden olmuştur.

Sonuç olarak; ülkemiz iyi yönetilmediği için, kesimler arasındaki gelir dağılımı giderek açılmakta, bir avuç iktidara yakın grup mutlu ve huzurlu yaşarken gelirlerinin bir kısmını garanti altına almak için yurt dışına çıkarmakta, diğer büyük bir kesim ise gününü kurtarma derdinde olup her gün yapılan zamlar karşısında hayatta kalma mücadelesi vermektedir.
Kötü yönetildiğimiz için gün geçtikçe ülke olarak fakirleşiyor, yoksullaşıyoruz. Bütün bu olumsuzlukların sorumlusu olan iktidarın ise bu duruma duyarsız kalması, kesimlerin feryadını duymaması ve gerekli tedbirlerin alınmaması da sorunların derinleşmesine sebep olmaktadır.

Ülkeyi yöneten siyasilerin, iktidarı ve muhalefeti ile ayrıştırıcı dili bir kenara bırakarak yaşadığımız bu olumsuzluklar karşısında kararlı mücadele etmek için ortak tavır almak ve birlikte hareket etmek gibi sorumlulukları vardır. Alacakları sosyal ve ekonomik politik kararlar, ülke olarak düzlüğe çıkmamız için önemlidir. Kısa ve orta vadeli programlar üretmek ve bu programları uygulamak, ülkede güven ve huzuru sağlamak, dış ve iç yatırımcıları teşvik için güvenli liman olduğumuzu göstermek ülkede olumlu bir iklimin esmesinde faydası olacaktır.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ylmz aras
    2 yıl önce
    Tamamen katılıyorum, peki kim yönetecek, var mı liyakat sahibi bir siyasetci,